EMEP İl Başkanı Cafer Gökmen, Çalışma Bakanı’nın asgari ücretle ilgili “İşçiler fedakârlık yapmalıdır” şeklindeki açıklamasına tepki gösterdi

6 Aralık 2017
Emek Partisi (EMEP) Çorum İl Başkanı Cafer Gökmen, 2016 yılının asgari ücret tartışmalarında Bakan Nihat Zeybekçi’nin “İstemenin sonu yok. Milli gelire oranla dünyanın en yüksek asgari ücret gelirine sahibiz” dediğini, asgari ücretin belirleneceği bugünlerde de Çalışma Bakanı’nın “İşçiler fedakârlık yapmalıdır” dediğini belirterek, “Bakan bu açıklamayı yoksulluk sınırının 4500 TL olarak belirlendiği ülkenin işçisine söyledi” dedi.

Ne zaman işçi haklarına dair bir istek gündeme gelse, ‘ekonomi hassas denge bozulur, fedakârlık lazım’ yanıtı geldiğini belirten Gökmen, “Bu nasıl bir dengeyse, Man adasına milyon dolarlar gider bozulmaz. Vergi kaçırılır bozulmaz. Vekillerin maaşı artar bozulmaz. Ama ülkenin ekonomisini yaratan işçiye gelince hemen bozuluverir” ifadelerini kullandı.

İşçinin fedakârlık yapacak halinin kalmadığını dile getiren Gökmen, asgari ücretle ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Çalışma Bakanlığı verilerine göre 6 milyon kişi asgari ücretle çalışıyor, demek ki 6 milyon işçi ailesiyle birlikte açlık sınırında. Merkez Bankası verilerine göre ihtiyaç kredisinde en borçlular asgari ücretliler. Yani ihtiyaçları için sürekli borçlanıyorlar. Gelirinin büyük bir bölümü borca, kalanı da kira, ısınma, fatura masraflarına giden asgari ücretlinin borçlarının sürdürülebilirliği için Eylül 2016’da borç yapılandırılması çıkarılmıştı. Borçlar yapılandırıldıkça daha fazla borca yer açıldı. Bu durum bile hükümetin ücret politikasının; ‘benden ücret artışı bekleme, borçlanmaya devam et’ olduğunu göstermektedir.

Hükümetin asgari ücretliye insanca yaşayacak bir ücret vermediği ortada. Peki, para vermiyorsa para da almamalı değil mi? Hiç öyle olmuyor. Ülkemizde asgari ücretle çalışanların ödediği vergi, en zengin yüzde 1’lik kısmın ödediği vergiye eşit. Bir kredi kartından diğerine borç aktararak şimdilik hayatta kalmayı başaran işçi Ahmetler, Ayşeler köyden getirdiği un, bulgurla boğazından lokma geçirmeye çalışırken Koç ve Sabancı’larla aynı oranda vergi veriyor. Hükümet eşrafından kişilerin yurtdışı üzerinden işlettikleri, vergi alınmayan ve denetlenmeyen paraların acısı da işçilerden çıkıyor. Görüldüğü gibi ekonomik sistemimizin paçalarından adalet akıyor!

Bir de, işçilerin emeğiyle hak ettiği değer olan ücret, hükümetin lütfuymuş gibi gösteriliyor. Asgari ücret işçilerin emeğiyle oluşur, ne patronun ne de hükümetlerin işçilere verdiği hediye çeki değildir.”

Asgari ücretin yükseltilmesi, kıdem tazminatına dokunulmaması, taşeron çalışmanın son bulması için tüm işçilerin birlik olma ve ortak mücadele etmesi gerektiğini kaydeden EMEP İl Başkanı Gökmen, asgari ücret en az 2000 TL olması, asgari ücretten alınan vergi kaldırılması ve Aile Geçim İndirimi (AGİ)’nin asgari ücrete dâhil edilmemesi gerektiğini bildirdi.(BSGMEDYA)

Yorumlar