• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

NÖBETÇİ ECZANELER
ULUSAL GAZETELER
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Çorum Barosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Av. Vahap Uz, insan haklarının sadece yasalarda ve bildirgelerde ilan edilmesinin yeterli olmadığını söyledi

 

‘TOPLUMDA İNSAN HAKLARI
BİLİNCİNİ GELİŞTİRMELİYİZ’



9 Aralık 2017
Çorum Barosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Av. Vahap Uz, insan haklarının sadece yasalarda ve bildirgelerde ilan edilmesinin yeterli olmadığını belirterek, "İnsan hakları bilinci, aileden başlayan, okulda devam eden ve yaşamımız boyunca eğitimle edinmemiz ve korumamız gereken bir bilinçtir" dedi.

 

Çorum Barosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Av. Vahap Uz, insan haklarının sadece yasalarda ve bildirgelerde ilan edilmesinin yeterli olmadığını belirterek, "İnsan hakları bilinci, aileden başlayan, okulda devam eden ve yaşamımız boyunca eğitimle edinmemiz ve korumamız gereken bir bilinçtir" dedi.

 

Vahap Uz, Çorum Barosu adına 10 Aralık İnsan Hakları Günü nedeniyle bir açıklama yaptı.
Uz, "İnsan hakları, bütün insanlığın ortak değeri, bütün uygar ülkelerin ortak paydasıdır.

Bütün insanlar eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahiptirler. Bu düşünce, birçok ulusal ve uluslararası belge ve bildirgede yer almış ve bütünüyle kabul edilmiştir. Aslında bu anlayışa ulaşmak kolay olmamıştır. Yüzyıllar boyunca süren mücadeleler sonucunda bu noktaya gelinmiştir ve bu mücadele halen devam etmektedir" ifadesini kullandı.


Vahap Uz'un açıklaması şu şekilde devam ediyor: "Genel olarak, 1215'de ilan edilen Magna Charta dan başlayarak 1776 Virginya İnsan Hakları Beyannamesi, 1789 Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Beyannamesi önemli başlangıç örnekleridir. İkinci Dünya Savaşından sonra, savaştan çıkan ülkeler, Birleşmiş Milletler Teşkilatını kurarken insan haklarına olan inançlarını, Birleşmiş Milletler Antlaşmasında vurgulamışlardır.

1948'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulunca kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, bu yoldaki çabaların somut ürünlerinden biridir. Onu, başka uluslararası beyannameler; örneğin 1950de imzalanan Avrupa İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme gibi uluslararası sözleşmeler izlemiştir.

Türkiye, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini ilk kabul eden, İnsan Haklarının ve Ana Hürriyetlerin Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesini ilk onaylayan ülkelerdendir. Sadece İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi değil, ondan sonra 1950'de imzalanan ve 1954'de Türkiye'nin katıldığı İnsan Hakları ve Ana Hürriyetlerin Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi ve onu izleyen diğer sözleşmeler, çeşitli konulardaki uluslararası antlaşmalar, Türkiye'nin de katıldığı uluslararası belgelerdir.

Bunlar arasında İşkencenin, Zalimane ve Gayri İnsani Muamelelerin Önlenmesine Dair Birleşmiş Milletler ve Avrupa Sözleşmeleri, özellikle belirtilmeye değer. Çocuk Hakları Sözleşmesi ile Kadınlara Karşı Her Türlü Ayırımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi de, yine insan hakları alanındaki sözleşmelere örnek olarak gösterilebilir. Türkiye'de, insan hakları konusundaki ilk çalışmalar 1856 Islahat Fermanı ile başlamıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra çıkarılan yasalarla insan hakları konusunda günümüz Türkiye'sine gelinmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında, Devletimizin insan haklarına saygı temeli üzerine kurulduğu belirtilmiştir.

Bu özellik, Türkiye Cumhuriyetinin değiştirilemez, değiştirilmesi dahi teklif edilemez niteliklerindendir. Anayasamız, işkenceyi, eziyeti ve insan onuruyla bağdaşmayan kötü muameleyi yasaklar. Ceza Kanunu muz bu davranışları suç sayar. Türkiye, 1980 askeri müdahalesinden sonra 1982 Anayasasını düzenlemiştir. İnsan hakları, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında da belirtildiği gibi aynı zamanda sorumlulukları da içerir.

Türkiye'de insan hakları, çeşitli uluslararası hukuk anlaşmaları ile koruma altına alınmıştır. 1982 Anayasasının 90. maddesine göre uluslararası hukuk kurallarının iç hukuka karşı üstünlüğü kabul edilmiştir. Fakat yaşam hakkı, işkence, ifade özgürlüğü, dini özgürlükler, örgütlenme özgürlüğü gibi konularda sorunlar ve tartışmalar sürmektedir.

Her insan, başkalarının da aynı haklara sahip olduğunu bilmeli, bunun bir davranış kuralı olarak benimsenmesi gerektiğini unutmamalıdır. İnsan haklarının sadece yasalarda ve bildirgelerde ilan edilmesi yeterli değildir. İnsan hakları bilinci, aileden başlayan, okulda devam eden ve yaşamımız boyunca eğitimle edinmemiz ve korumamız gereken bir bilinçtir."
(BSGMEDYA)



534 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

BİR KİTAP