Eğitim Sen Çorum Şube Başkanı Mustafa Gül, içinde bulunduğumuz süreçte kamusal hizmetlerin sermayenin çıkarları doğrultusunda düzenlendiğini öne sürdü
'OHAL VE KHK'LARLA
Eğitim Sen Çorum Şube Başkanı Mustafa Gül, içinde bulunduğumuz süreçte kamusal hizmetlerin sermayenin çıkarları doğrultusunda düzenlendiğini, OHAL ve KHK’larla hukuksuzlukların kalıcılaştırılmaya çalışıldığını ileri sürdü. Eğitim Sen Çorum Şubesi tarafından üye ve işyeri temsilcilerine eğitim verildi. Eğitim Sen Genel Merkez Eğitim Sekreterliği tarafından programlanan üye ve işyeri temsilcisi eğitimi Çorum Belediye Turgut Özal Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Eğitime Eğitim Sen Genel Merkez Eğitim Uzmanı İlker Akçasoy ve Eğitimci Meral Fatma Kurt konuşmacı olarak katıldı. Programda “Eğitimde yaşan dönüşümün boyutları, toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri, işyeri örgütlenmesi ve işyeri temsilciliği” konularında üye ve işyeri temsilcilerine eğitim verildi.
'KAMUSAL HİZMETLER SERMAYENİN ÇIKARI DOĞRULTUSUNDA DÜZENLENMEKTE'
Eğitim Sen Çorum Şube Başkanı Mustafa Gül, programın açılışında yaptığı konuşmada içinde bulunduğumuz süreçte kamusal hizmetlerin sermayenin çıkarları doğrultusunda düzenlendiğini, OHAL ve KHK’larla hukuksuzlukların kalıcılaştırılmaya çalışıldığını ifade etti. Eğitim Sen’in tıpkı TÖS ve TÖBDER gibi içinde yaşadığı topluma dair idealleri olan bir sendika olduğunu dile getiren Gül, “günümüz koşullarının sürekli değişmesi, sendikal mücadele tarzımızı, anlayışımızı, araçlarımızı yenileme, güncelleme gereksinimi doğurmaktadır. Bu gelişmeler karşısında sendikal mücadelemizi kazanıma dönüştürmek istiyorsak kendimizi, araçlarımızı ve söylemlerimizi güncellemek bir zorunluluktur” ifadesini kullandı. 23.KURULUŞ YILDÖNÜMÜZÜ KUTLAMAYA HAZIRLANIYORUZ Eğitim Sen Çorum Şube Başkanı Mustafa Gül konuşmasında şöyle dedi: “Eğitim Sen’in 23. Kuruluş yıldönümünü kutlamaya hazırlandığımız şu günlerde mücadelemiz hala sürüyor. Tıpkı bizden önceki TÖS ve TÖBDER’de olduğu gibi. Bizler 12 Eylül darbesinin bütün sendika, siyasi parti ve derneklerin üzerinden bir silindir gibi geçtiği, binlerce eğitimcinin zindanlara atıldığı, sürgün edildiği bir sürece teslim olmayarak adeta küllerinden yeniden doğan zümrüdü anka kişi gibi yine, yeniden diyerek kurduk Eğitim Sen’i. Türkiye gibi örgütlü yaşamın çok zayıf olduğu bir ülkede bize gerçekten çok fazla iş düşüyor. Yalnızca üyelerimizin mesleki ve özlük haklarına indirgenmiş bir sendikal mücadele gibi bir lüksümüz yoktur. Çünkü içinde bulunduğumuz toplumun demokratikleşmediği, adaletin, eşitlik ve özgürlüğün sağlanamadığı, doğanın, çevrenin alabildiğince sermaye çıkarları doğrultusunda talan edildiği, bilimsel, laik kamusal eğitimin ortadan kaldırıldığı bir durumda bizlerin salt mesleki ve özlük haklarımızı iyileştirebileceğimiz anlayışı da dayanaksız kalmaktadır. 'ÖĞRETMEN STRATEJİ BELGESİ İLE KAZANILMIŞ HAKLARIMIZ ELİMİZDEN ALINMAK İSTENİYOR' Çalışma yaşamında güvencesiz, esnek ve angarya çalışma koşulları dayatılmakta, Öğretmen Strateji Belgesi gibi uygulamalarla kazanılmış haklarımız elimizden alınmaya çalışılmakta. Eğitim ise 4+4+4 düzenlemesiyle birlikte yeniden dizayn edilerek bilimsel, laik, kamusal eğitim hakkı hızla yok edilmeye çalışılmakta. Küçücük bedenler cemaatlerin yurtlarında tacize, tecavüze uğramakta, Aladağ’da olduğu gibi kül olmakta. Toplumda cinsiyet ayrımcılığı, eğitimden sosyal yaşama kadar gerek çıkarılan yasalarla, gerekse pratikte yaşama geçirilmeye çalışılmakta. Kamusal hizmetler sermayenin çıkarı doğrultusunda düzenlenmekte. OHAL ve KHK’lar hukuksuzluğu kalıcılaştırılmaya çalışılmakta. |
595 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |