EĞİTİM İŞ ŞUBE BAŞKANI YAŞAR:SAKINCALI PİYADE”Yİ KATLEDİLİŞİNİN 25. YILINDA SAYGIYLA ANIYORUZ
23 Ocak 2018 Eğitim-İş Çorum Şube Başkanı İlhan Yaşar, cesur ve ilkeli gazeteciliğin simge isimlerinden Gazeteci Uğur Mumcu’nun katledilişinin 25. yılında saygıyla andıklarını söyledi. Türkiye’de 25 yıl öncesine göre değişen hiçbir şeyin olmadığını belirten İlhan Yaşar, “24 Ocak 1993 tarihinde bundan tam 25 yıl önce alçakça bir saldırı ile katledilen, devrimin, bağımsızlığın, demokrasinin, laikliğin ve özgürlüğün, kısacası aydınlanmanın cesur kalemi araştırmacı yazar Uğur Mumcu’yu bir kez daha özlem ve saygıyla anıyoruz. Bu yiğit kalemi halkımız unutmamıştır, unutmayacaktır” dedi.
MUMCU, İLKELİ VE CESUR GAZETECİLİĞİN SİMGE İSİMLERİNDENDİ ‘Emperyalizmin ve işbirlikçilerinin maskelerini düşüren Uğur Mumcu’nun, terör üzerine yaptığı araştırmalar, yazdığı makaleler neden katledildiğini çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır.’ diyen Eğitim-İş Çorum Şube Başkanı İlhan Yaşar, açıklamasını şöyle sürdürdü: ‘Cumhuriyet ve demokrasi mücadelesiyle ucunu sivrilttiği keskin kalemi, 24 Ocak 1993’te uğradığı suikastta kırıldı Uğur Mumcu’nun. Aramızdan ayrılışının 25. yıldönümünde, onu ve tüm devrim şehitlerimizi derin bir özlem ve saygıyla anıyoruz. Bu yiğit kalemi halkımız unutmamıştır, unutmayacaktır. İlkeli ve cesur gazeteciliğin, tam bağımsız Türkiye’nin, gericiliğe karşı mücadelenin simge isimlerinden Uğur Mumcu, mafya ve siyaset ilişkisine, teröre, yolsuzluğa, kökten dinci akımlara karşı, somut belgelere dayalı çalışmaları ve yayınladığı eserleriyle hayatını derin yapıların ortaya çıkarılmasına adamış, bu yapıların ortaya çıkmasından endişelenenler tarafından katledilmiştir. 12 Mart faşizminin ''Sakıncalı Piyadesi'' Uğur Mumcu’nun özelleştirmeler ile ekonomik kaynaklarımızın peşkeş çekilmeye başlandığı, etnik ve dinsel kimliklerin ''demokratikleşme'' adı altında ortaya atıldığı bir süreçte katledilmesi sıradan bir terör saldırısı olamaz. Artık şu çok iyi anlaşılmıştır ki, ister dinsel, ister etnik olsun her türlü terörün arkasında emperyalizm ve işbirlikçileri vardır. Bugün hala Uğur Mumcu'nun katledilmesinin üzerindeki sis perdesinin bilinçli olarak aralanmamasını bu çerçevede değerlendirmek gerekir. BUGÜN 25 YIL Bugün Türkiye’de 25 yıl öncesine göre değişen hiçbir şey yoktur. Bu bağlamda geçmişte Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Muammer Aksoy gibi aydınlarımız cinayetlerle susturulurken günümüzde emperyalizm ve AKP iktidarının saldırıları demokrasiden, laik eğitimden, cumhuriyet devrimlerinden yana olan örgütlere, gazetecilere, aydınlara karşı yapılmakta, hukuksuz yargılamalar ve faşizan baskılarla karşı karşıya bırakılmaktadır. Ancak Uğur Mumcu’nun da dediği gibi “Bir kalem susar, yerini bir başkası alır. Bu kalemler tükenmez. Ne kelepçeler, ne demir kapılar, ne iddianameler ve ne de beş yıldan yirmi yıla uzanan hapis cezaları, bu kalemleri korkutamadı, bundan sonra da korkutamaz” Eğitim-İş olarak Uğur Mumcu’nun ve diğer devrimci aydınlarımızın katillerinden elbet bir gün hesap sorulacağına yürekten inanıyor ve cinayetler, hukuksuzluklar, yolsuzluklar karşısında suskun kalmayacağımızın bilinmesini istiyoruz. Başta Uğur Mumcu olmak üzere demokrasi şehidi bütün devrimci aydınlarımızı saygıyla anıyoruz.’ (BSGMEDYA)
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |