• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

NÖBETÇİ ECZANELER
ULUSAL GAZETELER
BİR KİTAP

BASK İl Temsilcisi Hayati Çam, enflasyon karşısında memur ve emeklilerin yine savunmasız kaldığı görüşünü savundu:



MEMUR VE EMEKLİLER
YİNE SAVUNMASIZ KALDI..!



 

7 Şubat 2018
BASK (Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu) Çorum İl Temsilcisi Hayati Çam, Ocak  ayı enflasyon oranının açıklanması nedeniyle yaptığı basın açıklamasında; memur ve emeklilerinin enflasyon karşısında savunmasız kaldığını  ve Ocak ayında yapılan artışın geri alınmaya başladığını söyledi.

Memur ve emeklilerinin refah payı almadığını da belirten Çam, basın açıklamasında şunları söyledi:

“TÜİK tarafından açıklanan rakamlara göre Ocak  ayı tüketici enflasyonu (TÜFE) bir önceki aya göre % 1,02  oranında artmıştır.

Anlaşılıyor ki; 2017 yazından beri yükselen TÜFE, önümüzdeki aylarda da yükselme trendini sürdürecektir

Memur ve emeklilerine 2018  Ocak ayında bir önceki 6 aylık dilimdeki enflasyon farkıyla birlikte yapılan % 5, 69 oranındaki artışın beştebirlik kısmı yılın ilk ayında erimiştir.

Memur ve emeklilerine yılın ilk yarısı için toplu sözleşme gereği verilen % 4’lük artışın ise dörtte biri ilk ayda geri alınmıştır.

 

'TÜM MEMURLARI EVLİ, EŞİ
ÇALIŞMAYAN VE 2 ÇOCUKLU
GÖSTERMEK AYMAZLIKTIR'

Resmi açıklamalar ile, memurların aylıklarına yönelik açıklamalarda, tüm memurlar evli ancak eşi çalışmayan, biri 6 yaşından küçük 2 çocuk sahibi gösterilerek, aylıklar medyaya 313 TL fazla bir ilave ile servis edilmektedir. Çünkü çalışmayan eş için aile yardımı 231, 65 TL, 6 yaşından küçük için çocuk yardımı 54,28 TL ve 6 yaşından büyük için çocuk yardımı 27,14 TL’dir

Oysa memurların ne hepsi evli ve eşi çalışmayan, ne de her birinin biri 6 yaşından küçük 2’şer çocuğu vardır.


Bu çerçevede BASK/AR-GE Birimi tarafından yapılan araştırmaya göre; TÜİK’in  açıkladığı Ocak ayı enflasyon oranı, bekar memurlar üzerinden değerlendirildiğinde durumun özeti şudur:

12/1 derece ve kadrodaki  bir hizmetlinin aylığında, Ocak ayında bir önceki altı aylık dilimden kalan % 1,69  oranındaki enflasyon farkı ve toplu sözleşmeden kaynaklanan % 4’lük artış ile  birlikte, 2018 yılının ilk altı ayında geçerli olmak üzere  toplamda  % 5,69 oranındaki artışın karşılığı olarak 140,96 TL artış yapılmış olmasına rağmen Ocak ayı enflasyonu ile  bu miktarın 26,71 TL’lik kısmı erimiştir.

Aynı şekilde; 9/1 derece ve kadrodaki bir memurun aylığında Ocak ayı artışı 151,06 TL iken enflasyon kaybı  28,62 TL,  7/1 derece ve kadrodaki  bir öğretmenin aylığında Ocak ayı artışı 175,13 TL iken enflasyon kaybı 33,18 TL,  8/3 derece ve kadrodaki  bir pratisyen doktorun aylığında Ocak ayı artışı 165,74 TL iken enflasyon kaybı 33,18 TL, 56,81 TL, 12/3 derece ve kadrodaki  bir hemşirenin aylığında Ocak ayı artışı 165,74 TL iken enflasyon kaybı 33,18 TL, 31,40 TL ve  1/4 derece ve kadrodaki  bir mühendisin (büro) aylığında Ocak ayı artışı 266,22 TL iken enflasyon kaybı 50,44 TL olmuştur.


Bu kayıplar hiçbir şekilde telafi edilemeyecek ve sineye çekilecek kayıplardır.

İşin üzücü yanı bu kayıpların toplu sözleşme düzenine rağmen ve toplu sözleşme gereği olmasıdır.

Yetkili sendikaların, masa başı tahmini rakamları ve hedeflenen enflasyon oranında artışlara imza atmaları,  memur ve emeklileri enflasyondan, enflasyonun yüksek çıkmasından medet umar hale getirmektedir.

Memur ve emeklilerini bu duruma düşüren sözde yetkili sendikalar utanmalıdır.

Büyümeden pay alamayan ve açlık sınırı ile yoksulluk sınırı arasındaki bir aylığa mahkum edilen memurlar, yetkili sendikaların başta üyeleri olmak üzere kamu görevlilerini peşkeş çekmeleri nedeniyle toplu sözleşme düzeninin kurbanları haline gelmiştir.

4688 sayılı Yasanın açık hükmüne rağmen 1 kuruşluk bir ikramiye bile alamayan memurlar, geçici işçilikten kadroya geçecek olan taşeron işçilerinin bile her yıl alacağı 52 günlük ikramiyeye imrenir hale gelmişlerdir.

Türkiye’nin büyüme oranlarında rekor kırması ile öğünenlerin, o oranların ortaya çıkmasında emeği olanlara refah payı vermemelerinin de, refah payı için yetkili sendikaların vurdumduymazlığının da izahı yoktur.

 

ALIRKEN YÜKSEK, VERİRKEN
DÜŞÜK ORANLI ARTIŞLAR

Öte yandan 2018 yılında yeniden değerleme oranı % 14,47 olarak açıklanmıştır. Tüm vergiler ve harçlar % 14,47 oranında artırılmıştır.

Fırsattan istifade lojman kiraları da % 14 civarında artırılmıştır.

Oysa, toplu sözleşme ile belirlenmesi gerektiği halde yetkili sendikalarca iktidarın insafına terkedilen gündelik (harcırah)  miktarları, 2018 yıl Bütçe Kanunu ile  1-4 derece ve kadrodaki memurlar için % 7’lik artışla 37,25 TL’den 39,85 TL’ye, 5-15 derece ve kadrodaki memurlar için de 36,25 TL’den 38,75 TL’ye yükseltilmiştir.

Aynı şekilde arazi tazminatları da % 7’lik artışla sırasıyla 15,25 ve 15,85 TL’ye yükseltilmiştir.

Bütçe Kanunu ile, fazla çalışma ücretinin % 7,65’lik artışla 1,83 TL’den 1,97 TL’ye çıkarılmış olması, yani fazla çalışmada saat ücretinin 1,97 TL olması ayrı bir utanç ve ibret vesikasıdır.

Toplu sözleşme masasında bu konuları görüşemeyen sözde yetkili sendikaların kimin değirmenine su taşıdığı sorgulanmalıdır.”

 
EMEKLİLERİN, DUL VE
YETİMLERİN DURUMU VAHİM

2018 yılı Ocak ayı itibariyle en düşük memur aylığı 1.978 TL, en düşük SSK emekli aylığı 1.570 TL ve en düşük Bağ-Kur emekli aylığı ise 1.405 TL’dir.

Ömrünü ülke kalkınmasına adamış ve artık köşesinde dinlenmeye çekilmesi gereken emeklilerimizin açlık sınırı civarında bir ücrete mahkûm edilmeleri, torunlarına birer çikolata alamayacak hale getirilmeleri insafla bağdaşmamaktadır.

Dul ve yetimleri ise açlık sınırının altında kıvranmaktadır.” BSGMEDYA




Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI