Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Mustafa Gül ve Eğitim-Sen yöneticileri, CHP Çorum İl ve Merkez İlçe Örgütü'nü ziyaret etti

EĞİTİM SEN’DEN CHP
ÖRGÜTÜ’NE KUTLAMA

13 Şubat 2018
Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Mustafa Gül ve Eğitim-Sen yöneticileri, CHP İl ve Merkez İlçe Yönetimi'ne hayırlı olsun ziyaretinde bulundu.

CHP Parti binasında gerçekleşen ziyarette konuşma yapan Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Mustafa Gül, CHP İl Kongresi’nde İl Başkanlığına seçilen Ali Rıza Suludere’ye hayırlı olsun dileklerini ileterek başarılar diledi.

Eğitim Sen Şube Yöneticileri Hıdır Aygün, Ali Ekber Beyaz, Kenan Sırma ve Nurcan Hasırcı Doğan’ın da hazır bulunduğu ziyarette konuşan Mustafa Gül, CHP’nin Türkiye’nin önemli partilerinden olduğuna dikkat çekerken, ‘Kurtuluş Savaşını yöneten, Cumhuriyet Rejimini taçlandıran bir partidir. Laiklikten kadın haklarına kadar birçok ilerici düzenlemelere imza atan bir partidir. Bizler de eğitim sektöründe mücadele eden bir sendika olarak, aynı zamanda ülkemizin demokratikleşmesine kafa yoran CHP ile bir arada olmak görevimizdir diye düşünüyorum.’ şeklinde konuştu.

‘KISA VADELİ PROJELERLE BU İŞ YÜRÜMEZ’

CHP İl Başkanı Ali Rıza Suludere de ziyaretlerinden dolayı Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Mustafa Gül ve şube yöneticilerine teşekkür etti.

Türkiye’de en hızlı değişen sistemin eğitim sistemi olduğuna dikkat çeken CHP İl Başkanı Ali Rıza Suludere, eğitim ve öğretimdeki sorunları şöyle sıraladı:

Türkiye ’de en hızlı değişen şey eğitim sistemi. Sistem sık sık değişse de eğitimin kalitesi hiç değişmedi. Sisteme yapılan değişiklikler eğitimin kalitesini nedense hiç yükseltmedi.

Son yıllarda eğitimin içeriğinden sınav sistemine kadar birçok temel değişiklik yapıldı. Bu değişiklikler ne ilk ne de son. Siyasi beklenti ve kaygılarla yap- boza dönen eğitim sisteminin kurbanı ise hep öğrenciler oluyor maalesef.

Türkiye'de eğitimin ruhunu oluşturan ideoloji temelli eğitim felsefesi yerine insan odaklı bir eğitim felsefesi geliştirilmelidir ve eğitim faaliyetleri buna göre düzenlenmelidir. 

Başarı, sınavda veya okulda bir araç olması gerekirken Türkiye’de bu, amaca dönüşüyor. 

Türkiye’de her şey sınavlarda başarıya odaklanmış. Eğitim imkânı açısından büyük eşitsizlikler olmasına rağmen herkesten aynı sınavda başarılı olması bekleniyor. Birbirlerinden çok farklı koşullarda eğitim gören çocukların performanslarının aynı sınavda ölçülmesi, zaten başlı başına bir sorun değil mi?

Ben açıkça düşünen sorgulayan demokratik eğitim modeli olan Köy Enstitüleri tarzı bir eğitim sisteminden yanayım.

Her öğrenciye eşit fırsatlar verilmeli, maddi zorluk çeken çocuklara eğitim yardımı yapılmalı, şartlar eşit olmalı… 

‘EZBERCİ BİR SİSTEM BAŞARI GETİRMEZ’

Adaletsizliğin diz boyu olduğu toplumlarda gerçek bir eğitimden söz edilemez. Ezberci bir sistem başarı getirmez. Çocuk yaparak yaşayarak öğrenmeli. Görmeli, dokunmalı, hissetmeli, keşfetmeli… Biz kendi oyuncağımızı kendimiz yapardık şimdi ise her şey hazır. Çocuk bir şey elde etmek için çaba sarf etmiyor ki. Sonra körelmiş beyinler, ezberci öğretim ve sonuç sınavlarda sıfır çeken binlerce öğrenci...

MİLLİ EĞİTİM diyoruz ama eğitim sistemimiz milli değil. Öncelikle buradaki milli ifadesini iyi değerlendirip yerine getirmemiz gerekiyor. Sonrasında da 5 yıllık 10 yıllık değil daha uzun ömürlü bir sistem geliştirip uygulanmalı. Kısa vadeli projelerle bu iş yürümez. 

Son 14 yılda Eğitim sisteminde yapılan değişiklikler şu şekilde:

1)  Üniversite katsayı farkı arttırıldı (2003)

2) Müfredat değiştirildi (2004)

3) 3 yıllık lise dört yıla çıktı (2005)

4) LGS gitti OKS geldi (2005)

5) OKS yerine 3 aşamalı SBS (2007)

6) ÖSS yerine YGS ve LYS geldi (2009)

7) Üniversite girişte katsayı kaldırıldı (2009)

8 ) Üç aşamalı sınav kalktı yerine yine tek sınav (2010)

9) Düz liseler Anadolu Lisesi oldu (2010)

10) 4+4+4 Eğitim sistemi geldi (2012)

11) Tek SBS yerine birçok sınav geldi (2012)

12) Dershaneler kaldırılacak (2012)

13) TEOG ilk defa uygulandı (2014)

14)  TEOG kaldırılacak (2017
BSGMEDYA

Yorumlar