Çorum Barosu Kadın Hakları Komisyonu Av. Gülhan Keleş, Gamze Kuru ve kardeşi Ramazan Kuru’nun öldürülmesi olayıyla açıklamalarda bulundu
Av. Gülhan Keleş açıklamasında şöyle konuştu: GAMZE artık yok. Gamze’ yi boşandığı eski eşi öldürdü. Gamze’ nin hayalleri artık yok. Gamze’ nin gözünden sakındığı çocuğu artık annesiyle büyüyemeyecek belki yurtta büyüyecek. Gamze ‘ nin ölümünü dehşetle okuyup, 5 dakika sonra hayatımıza devam edip güleceğiz. Gamze artık gülemeyecek. Gamze’ nin çocuğu, annesinin babası tarafından öldürdüğünü öğrenecek. Gamze’ nin çocuğu artık çocuk olmayacak. Gamze hep 24 yaşında kalacak. Katledilen kadınlar arasında bir istatistikte yerini alacak ve sonra unutulacak. BÜTÜN BUNLAR NE İÇİN? Soruyorum size? Ne için öldürdünüz Gamze’ yi? Gamze’ yi kocası öldürdü demeyin. Gamze’ yi sadece kocası öldürmedi. Bu toplum öldürdü Gamze’ yi. Dün de öldürmüşlerdi. Bizler de siz erkekler gibi insanca yaşama hakkı istiyoruz. Bizler sizin malınız değiliz. Bizim yaşama hakkımızı elimizden almaya, özgürlüklerimizi elimizden almaya hakkınız yok. Bunu öğrenmeniz için daha kaç Gamze’ nin ölmesi gerekiyor. Sakin olamayız artık. Bir daha hiç kimse ölmesin diye isyandayız! Ölüm biz kadınların yazgısı değil! Boşanmış kadının yazgısı ölüm değil, kabul etmiyoruz ölümü. Biz ki; dokunduğumuza yaşam veren kadınlar, yaşam için varız ve var olacağız! Duyun artık sesimizi! Bir şeylerin değişmesi gerekiyor. Her gün bunca kadın ölüyorsa, yanlış olan doğru gitmeyen bir şeyler var. Bu aksaklığı fark etmek için ille de avukat olmaya gerek yok. Ölümler ve şiddet olayları hepimizin gözü önünde oluyor. Yasaların uygulaması kadın ölümlerini durdurmaya yetmiyor, şiddeti engellemeye yetmiyor. Yani Gamze’ ye, Tedbir kararı erken verilmiş olsaydı dahi Gamze büyük ihtimalle yine ölecekti. Çünkü; eşinin yanına yaklaşmayacaksın diyen koruma kararı, fail eşine yaklaştığında onu durdurmuyor. Karar kurbana diyor ki; failin senin yanına yaklaştığında, sana zarar verdiğinde polisi ara, gelsin ve durdursun. Kurban, failini gördüğünde gerekli yerlere ulaşmak için zaman bulamıyor. O halde, yanlış işleyen aksak bir mekanizma var. Yasalara rağmen kadınlar ölüyorsa, SORUN yasalarda değil Elbette ölümlere engel olacak şey sadece ağır cezalar değildir. Ölümler önüne geçecek en önemli unsur eğitimdir. Daha çocuk yaşlarda aileden okula tüm aşamalarda çocuklara cinsiyet eşitliğini öğretmek, kız ve erkek eşittir algısını topluma kazımaktır. Bizler ne istiyoruz: 1-Koruma kararının gerçek bir koruma olarak uygulanmasını sağlayacak yasal düzenlemeler istiyoruz. Yani fail kurbana yaklaştığında derhal emniyete haber verecek ve harekete geçerek ölümleri ve şiddeti engelleyecek bir koruma talep ediyoruz. 2-Okulların ilk aşamasından başlamak üzere kadın- erkek cinsiyet eşitliği derslerinin okullarda okutulmasını istiyoruz. 3-Siyasetçilerin, Kamu kurumlarının, topluma yöne veren kanaat önderlerinin, din adamaların, Diyanetin şiddete karşı harekete geçip, şiddet karşısında bir tavır almasını istiyoruz. 4- Televizyonlar önünde şiddeti normalleştiren açıklamalar yapan kişilerin suçu övmekten cezalandırılmasını ve bunları yayınlayan televizyon kanallarına veya internet sitelerine gerekli cezaların verilmesini talep ediyoruz. Artık ölümler olmasın ve şiddet son bulsun diyoruz! Ve taleplerimizin duyulmasını istiyoruz. Önemli olan şiddet hiç oluşmadan, ölümler hiç olmadan engel olabilmek. Cezalandırmak işin, ikinci aşaması. Önceliğimiz şiddeti önlemek olursa, yasalarımız bu durum göz önüne alınarak hazırlanır ve uygulaması buna yönelik projelerle desteklenirse ancak o zaman ölümlerin önüne geçilebiliriz.'/BSGMEDYA |
403 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |