Sosyal medya hesabı Twitter’dan açıklamalarda bulunan Temel Karamollaoğlu, ülkede bu hafta bir trajedinin de Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde yaşandığını, ruh hastası bir akademisyenin, kendi fakültesindeki dört meslektaşını hunharca katlettiğini kaydetti.
ONLARCA SORU ORTADA DURUYOR
Üniversite yönetiminin “Akli dengesi bozuk ve psikolojik sorunları var” dediği bu saldırgana dair onlarca sorunun ortada durduğunu ifade eden Karamollaoğlu, şu paylaşımlarda bulundu:
“Ruh hali bozuk birine silah ruhsatı nasıl verildi? Bu hali bilinmesine rağmen meslekte nasıl tutuldu ve buna kim göz yumdu?
Akli dengesi bozuk birinin ihbarıyla yüzlerce kişi hakkında uzaklaştırma ve ihraçlar nasıl yapıldı ve böyle birine neden itibar edildi?
Bu kişinin ihbarı dikkate alınırken onun hakkındaki uyarı ve şikayetler neden görmezden gelindi?
OHAL TRAVMASI
Olayın aydınlatılabilmesi için bu soruların cevabı önemlidir; ama ondan daha önemli olan şu ki bu hadise bir “OHAL Travmasıdır.”
Fetö ile mücadelenin psikolojik ve sosyal yönü maalesef hep göz ardı edildi. Oluşturduğu bireysel ve toplumsal tahribat dikkate alınmadı.
Siz; insanların birbirini ispiyonlamasını, ihbar etmesini teşvik eder ve devletin yapması gerekeni vatandaştan beklerseniz bu sonuç kaçınılmaz olur.
‘CADI AVI’
Bu süreç, bir cadı avına dönüştürülmüş ve bir korku imparatorluğu oluşturulmuştur.
Bakanlar konuşamıyor.
Dekanlar konuşamıyor. Gazeteciler, milletvekilleri, bürokratlar konuşamıyor.
Aydınlar konuşamıyor.
Alimler konuşamıyor.
Hocalar konuşamıyor.
Çok net söylüyorum: Fikirlerin, düşüncelerin, insanların konuşamadığı yerde silahlar konuşur.
Mürekkebin akmadığı yerde kan akar.” (Yurt gazetesi)