Çorum'da 7 eğitim sendikası, MEB’e bağlı öğretmenler için çıkarılan performans değerlendirme sistemine karşı bir araya geldi
‘MEB’İN ‘PERFORMANS
19 Nisan 2018 Milli Eğitim İl Müdürlüğü binası önünde bir araya gelen 7 eğitim sendikası temsilcileri, Milli Eğitim Bakanlığı’nın performans ve sınav dayatmasını kabul etmediklerini, ‘mesleğimize ve geleceğimize sahip çıkıyoruz’ şeklinde tepkilerini dile getirdiler. “Meslek Onurum ve İş Güvencem için Performans ve Sınav’a Hayır” sloganıyla gerçekleştirilen eylemde sendikalar adına basın açıklamasını Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Mustafa Gül yaptı. EYLEME CHP’LİLER DE DESTEK VERDİ CHP İl Sekreteri Saadet Aydoğdu, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Gülhan Eke ve CHP Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Gül Sezer ile İl-İlçe yöneticilerinin de destek verdiği basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen Şube Başkanı Mustafa Gül, “MEB’in performans ve sınav dayatmasını kabul etmiyor, mesleğimize ve geleceğimize sahip çıkıyoruz” derken, bu yanlıştan bir an önce dönülmesini istedi. MESLEĞİMİZE VE 7 Eğitim Sendikası adına hazırlanan basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen Şube Başkanı Mustafa Gül, MEB’in performans değerlendirme sisteminde öğretmenlerin yaptıkları işin niteliğinden çok ‘yüksek performans’ üzerinden bireysel değerlendirmeye tabi tutulmasının, okullarda herkesin birbirinin ‘rakibi’ olduğunu düşüncesinin gelişmesine ve iş barışının bozulmasına neden olacağına dikkat çekti. MEB tarafından uygulanmak istenen performans değerlendirme ve sınavın öğretmenlerin niteliğine ve mesleki gelişimlerine katkı sunmaktan ziyade rekabeti ve eşitsizliği derinleştireceğine de dikkat çeken Mustafa Gül, açıklamasını şöyle sürdürdü: ‘Kamusal bir hizmet olarak eğitimin hızla özelleştirildiği ve ticarileştiği bir dönemde öğretmenlik mesleği, siyasi iktidar ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından doğrudan hedef alınmakta, çalışma ilişkilerimiz ‘rekabet’, ‘verimlilik’, ‘kalite’ ve ‘müşteri memnuniyeti’ gibi piyasacı kavramlar üzerinden yeniden tanımlanmak istenmektedir. MEB tarafından gündeme getirilen ‘performans sistemi’ ve ‘sınav’ dayatması, uzun bir süredir eğitim alanında yaşanan piyasacı dönüşümün önemli ayaklarından birisidir. ‘OKULLARDA İÇ BARIŞIN BOZULMASINA NEDEN OACAKTIR’ MEB’in performans değerlendirme sisteminde öğretmenlerin yaptıkları işin niteliğinden çok ‘yüksek performans’ üzerinden bireysel değerlendirmeye tabi tutulması, okullarda herkesin birbirinin ‘rakibi’ olduğunu düşüncesinin gelişmesine ve iş barışının bozulmasına neden olacaktır. Bu uygulamanın okullarda görev yapan öğretmenlerin, her açıdan siyasallaşmış okul yöneticileri başta olmak üzere, işverenle ilişkilerde mutlak bağımlılık ilişkilerini daha da geliştirmesi kaçınılmazdır. Böylesi bir uygulama öğretmenin iktidara olan bağımlılığını artıracak; öğretmenleri, iş güvencesinin sürekli tehdit altında olmasından dolayı kendilerinden beklenen rolleri oynamak zorunda bırakacaktır.
‘EĞİTİMİN NİTELİĞİNİN ARTMASINI BEKLEMEK SÖZ KONUSU OLAMAZ’
Öğretmenin her taraftan kuşatılarak tamamen etkisizleştiği ve itiraz edenin, farklı olanın çalışma koşulunun kalmayacağı rekabete dayalı, acımasız bir istihdam rejimi oluşturulmak istendiği açıktır. Öğretmenlik mesleğinin ilkelerine, işlevine ve doğasına tamamen aykırı olan böylesi bir girişimin, öğretmenlerin tamamına yakını tarafından reddedilmesi dikkate alınmak zorundadır.
Öğretmenlerin gelişimi ve mesleki yeterliliklerinin sağlanmasının temel koşulu, onların yaptıkları işi anlamlı bulmalarına, mesleki özerkliğe sahip olmalarına, okul ikliminin sağlıklı, özgür ve demokratik olmasına bağlıdır. Bu temel özelliklerin olmadığı bir ortamda, eğitime ilişkin her soruna eğitim biliminin değil, iktidarın siyasal ideolojik ihtiyaçları doğrultusunda yaklaşan bir anlayışla öğretmenlerin ve eğitimin niteliğinin artmasını beklemek söz konusu olamaz. MEB’in tüm itiraz ve eleştirilere rağmen hayata geçirmeyi düşündüğü, öğretmen, öğrenci ve velilerin hepsinin değerlendirme sürecine dahil edildiği böylesi bir uygulama örneğini, dünyanın hiçbir ülkesinde görmek mümkün değildir.
‘MEB’İN ASIL NİYETİNİN ‘ÜZÜM YEMEK’ DEĞİL, ‘BAĞCIYI DÖVMEK’
Öğretmenlik mesleği eğitim süreçleri, atanma sorunları, çalışma koşulları, iş güvencesi açısından yaşanan kaygılar, yetersiz maaşlar nedeniyle yeterince itibarsızlaştırılmış ve değersizleştirilmiştir. Öğretmen yeterliliklerinde bilimsel, objektif ve evrensel standartlar yerine, öğretmenleri her açıdan baskı altına alacak olan 'Performans değerlendirme' ve ‘sınav’ dayatmasındaki ısrar, MEB’in asıl niyetinin ‘üzüm yemek’ değil, ‘bağcıyı dövmek’ olduğunu göstermektedir. Öğretmenlerin mesleki yeterliliklerini arttırmak için piyasacı yöntemleri hayata geçirerek onları objektifliği tartışılır sınavlar, değerlendirmeler ve testlere tabi tutmak, performans baskısı altında angarya çalışmaya zorlama girişimleri kabul edilemez. MEB tarafından uygulanmak istenen performans değerlendirme ve sınavın öğretmenlerin niteliğine ve mesleki gelişimlerine katkı sunmaktan ziyade rekabeti ve eşitsizliği derinleştirecektir. İş güvencesi başta olmak üzere sahip olduğumuz hakları geriye götüren, mesleğimizi değersizleştiren bu uygulamayı durdurmak, mesleki ilke ve değerlerimize sahip çıkmak için topladığımız imzaları Milli Eğitim Bakanlığı’na gönderiyor, eğitimde performans ve sınav dayatmasından derhal vazgeçilmesini talep ediyoruz.’ EYLEME HANGİ SENDİKALAR KATILDI.. Çorum Milli Eğitim İl Müdürlüğü önünde gerçekleştirilen protestoya, Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Mustafa Gül, Eğitim-Bir-Sen Çorum Şube Başkanı Tahir Eşkil, Eğitim-İş Çorum Şube Başkanı İlhan Yaşar, Özgür-Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Serdal Efe, Anadolu-Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Nihat Örs ile sendikaların yöneticileri katılırken, Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Selim Aydın'ın ise kent dışında olması nedeniyle katılamadığı öğrenildi. /BSGMEDYA.NET |
447 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |