CHP İl Genel Meclisi Üyesi Yıldız Bek, 5 Aralık 1934’te kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilişinin yıldönümünde konuştu

5 Aralık 2018

CHP Çorum İl Genel Meclisi Üyesi Yıldız Bek, aradan geçen 84 yılda kadınların daha da ileriye taşınması gerekirken, önüne konulan engeller ve kadına bakış nedeniyle maalesef olmamız gereken yerde olmadığımızı söyledi.

İl Genel Meclisi Toplantısında gündem dışı söz alan CHP İl Genel Meclisi Üyesi Yıldız Bek, 5 Aralık 1934’te kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilişinin 84.yıldönümü vesilesiyle bir konuşma yaptı.

Sözlerine; ‘Bugün 5 Aralık Dünya Kadın Hakları günü. Bugün ülkemiz açısından ayrı bir önemi de Mustafa Kemal Atatürk tarafından çağdaş ülkelerin birçoğundan daha önce 5 Aralık 1934’te Kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilişinin 84.yıldönümü.’ diye başlayan CHP’li Yıldız Bek, ‘84 yıl önce M.Kemal Atatürk’ün kadın ve erkeğin eşit olma fikri ve bunu uygulayacak olan ülkemize, yöneticilerine insanlığa güvenmiş, inanmış ve bugünlerde daha da gelişeceğine hayal etmiştir.

Ne yazık ki; aradan geçen 84 yılda biz kadınların daha da ileriye taşınması gerekirken, önümüze konulan engeller ve kadına bakışın değişmediği bir toplumda maalesef olması gereken yerde değiliz.’dedi.

‘Kadınların ağırlıkta olduğu bir Meclis yarattığımızda, inanın işte o zaman dünya ülkesi olacağız.’ diyen CHP İl Genel Meclisi Üyesi Yıldız Bek, görüşlerini şöyle sürdürdü:

‘Kadın siyasette, kısmen de olsa kenar ve kıyısında, oysa siyasi nitelikli etkinliklerde, seçimlerde erkek adayları seçmek için yapılan çalışmalarda oldukça içinde ve ilerisinde bir yerdeyiz.

Bunun içinde bugün temsilde adaletten yada sonuçta eşitlikten hala söz edemiyoruz. Hatta tacize, tecavüze maruz kalıyor, cinayetlere kurban ediliyoruz. Küçük yaşlarda gelin oluyoruz. Kendini bilmez meczuplar adımıza fetvalar veriyor, gülmemize, giyinmemize, sokakta yürüyüşümüze, evlilik yaşımıza maşallah her şeyimizi dizayn etmeye çalışıyorlar.

İşte bütün bu tehlikelere karşı, anayasa önünde kadın erkek eşittir demek yeterli olmuyor. Bu meczuplara yaptırımlar uygulanmadıkça, kadınlar; Anayasa ve yasalarla zorunlu kılınacak özel düzenleme ile desteklenmedikçe, ne sonuçta eşitlikten bahsedebiliriz, ne de kadın bugün yaşadığı erkek egemenliğinin yaratmış olduğu standarttan kurtulabilir.

Kadınlarımız artık siyasetin ‘nesnesi’ olmaktan çıkarak, ‘öznesi’ durumuna gelmiş bir demokrasi sorunu olarak ele alınıp, bunun çözümü ile mümkün olacaktır.

Artık biz kadınlar; haklarımızın sonuna kadar arkasında durup, ‘kadınlara oy yok’ diyenlere inat, Türkiye’de siyasette sadece erkekler yaşıyor görüntüsünü silip, kapalı alanlardan çıkıp, ‘kadının adı var’ diyeceğiz.
Siyaset menfaat rekabeti olmaktan çıkıp, hizmet rekabeti haline geldiğinde kadınlara zaten yer açılacaktır.

Kadınların ağırlıkta olduğu bir Meclis yarattığımızda, inanın işte o zaman dünya ülkesi olacağız. Tıpkı Ruanda’da olduğu gibi. Yıllarca soykırımla mücadele veren, 12 milyar nüfusa sahip bir Afrika ülkesi. Ama bugün %64 kadınla Meclis’te temsil ediliyor.
Tüm yıkımlara karşı kadınlar, bu ülkeyi yeniden toparlayıp bugün dünya ülkesi olma yolunda ilerliyorlar.

Düne kadar Türk Kadını, fedakârlığı, zarafeti, kişiliği, annelik özelliği ile anılırdı.
Bugün ülkemizin kadını; aydınlığı, yürekliliği, kararlılığı, güçlülüğü, vatanseverliği ve siyasetteki yeri ile daha da güçlenecektir.

Daha güzel yarınlara, aydınlık günlere kadınlarımızla elele diyor, siyasi özgürlüğümüzü bizlere kazandıran Ata’mızı minnetle anıyorum.’/BSGMEDYA

Yorumlar