İYİ Parti Çorum İl Başkanı Bekir Özsaçmacı, sosyalmedya üzerinden gündemdeki gelişmeleri değerlendirmeyi sürdürüyor.

ÖZSAÇMACI'YA GÖRE YAŞANANLAR; KURGULANMIŞ POLİTİK MANEVRA!

21 Haziran 2019

İYİ Parti Çorum İl Başkanı Bekir Özsaçmacı, sosyalmedya üzerinden gündemdeki gelişmeleri değerlendirmeyi sürdürüyor.

Özellikle son günlerde Çorum’da meydana gelen gelişmeleri, Hacivat ile Karagöz oyununa benzeten Özsaçmacı, ‘Birkaç gündür yerel basın ve ulusal basın yayın organlarında çıkan AKPliler Vali ve bakanın yuhaladı haberleri ve akabinde yuhalananların açıklamaları peş peşe geldi. Doğrusu var eksiği çok. Masum ve ekmeğinin derdinde köylülerimizi ayrı tutmamız gerekmektedir. Çünkü AKP’nin örgütlü müdavimleri ile yönlendiricileri köylülerin önünde kanaat önderi edası ile nümayişi tetiklemişlerdir. İyide AKP’nin önemli kalelerinden bir kaçını oluşturan bahse konu köyler neden cumhurbaşkanın Çorum’daki temsilcisine yuhalama eylemine girmişlerdir.’ ifadesini kullandı.

Özsaçmacı, ‘Kurgulanmış Politik Manevra’ adını verdiği açıklamasında şu görüşleri dile getirdi:

‘Sevgili hemşerilerim, kıymetli Çorumlular

saygıdeğer kamuoyu,

Hemen hemen herkes Hacivat ile Karagöz oyununu bilir. Oyundaki karakterlerden almıştır bu adı, bir değildir bir kaç çeşidi vardır. Lakin bu oyunların genel bir adı vardır ona da Gölge Oyunu denmektedir.

Şu şekilde ifade edilmektedir;

Bir ışık kaynağından yararlanarak iki ya da üç boyutlu herhangi bir nesnenin gölgesinin ya da izdüşümünün herhangi yere düşürülmesine gölge oyunu denmektedir. Tıpkı kurgulanmış politik manevra yapmakta usta AKP’nin ampulünden çıkan yanıltıcı ışık süzmesi gibi.

Hadi sende başkan durup dururken nereden çıktı bu kurgulanmış politik manevra diyeceksiniz. Yüksek müsaadelerinizle açıklayayım. Günümüzün genel bir tanımlamasını yaparak başlayacak olursak; korku siyasetinin paronayaklaştırdığı ve korkunun sürekli teyakkuzda tuttuğu bir toplumu yönetmek kolaydır. Korku insanları birey olmaktan çıkartır.

KORKUNUN HAKİM OLDUĞU
TOPLUM AYNILAŞIR.

Farklı olanı düşman olarak görür. Korkunun olduğu yerde akıl devrede değildir. Sorgulamaz, düşünmez. Bugün dost gördüğünü çok kolaylıkla yarın düşman olarak tanımlayabilir. Korkunun hakim olduğu yerde insan özne olmaktan çıkar.

“Korku, insana ‘ben’ olarak kendisini yenemeyeceği korkusunu verir. Kolektif korku ne kadar güçlü olduysa devlete bağlılık da o kadar güçlü olur ve korku unsuru ilan edilen öteki/yabancı /düşman olan unsurlara karşı tepki ve cezalandırma biçimi de o denli şiddetli oldu.

Korku birliğin, siyasal iktidar da dirliğin teminatı oldu. Böylece iktidar, hem korkunun hem de toplumun hem de insanın doğasını bozdu.” İşte bu yüzden bizim gibi birey olamayan toplumlarda siyasal iktidarlar kendilerini destekleyen tabanlarını ‘korkular’ üzerinden hayatta tutmaya çalışırlar. Çünkü korku, kitleleri motive eder, istenilen şekilde biçimlendirir ve siyasal iktidarların yaptığı hataları meşrulaştırma işlevi görür.

Daha açıklayıcı olması bakımından Sayın İbrahim Kalın’ın tespitlerine kulak verirsek şöyle ifade ediyor;

“Mümkün olanı bulma sanatı" olan siyaset, Türkiye'de çözüm üretme değil bir güç devşirme aracı olarak kullanılıyor. Akıl, ikna, uzlaşı, mutabakat kavramları yerini ideolojik kutuplaşmalara bırakmış durumda. Siyasetçi çözüm üretmekten çok mevcut durumunu korumanın derdinde.”

NEDEN KURGULANMIŞ POLİTİK MANEVRA

Birkaç gündür yerel basın ve ulusal basın yayın organlarında çıkan AKPliler Vali ve bakanın yuhaladı haberleri ve akabinde yuhalananların açıklamaları peş peşe geldi.

Doğrusu var eksiği çok. Masum ve ekmeğinin derdinde köylülerimizi ayrı tutmamız gerekmektedir. Çünkü AKP’nin örgütlü müdavimleri ile yönlendiricileri köylülerin önünde kanaat önderi edası ile nümayişi tetiklemişlerdir. İyide AKP’nin önemli kalelerinden bir kaçını oluşturan bahse konu köyler neden cumhurbaşkanın Çorum’daki temsilcisine yuhalama eylemine girmişlerdir.

Kurguları birleştirerek gidelim.

Dikkatinizi çekti ise ilimizde aslında sıradan gibi gözükecek bir atama ve yer değiştirme durumu yaşandı. Ben konu hakkında düşüncelerimi ifade ettim. Akabinde anlam kargaşası ile bilgisiz bir cevap verildi bizlere.

Meselenin aslı şu şekilde cereyan ettiği gerekli görüşmelerimizden elde edilmiştir. Sosyal hizmetlerde görevli memurun AKP’li yöneticilerin talebi doğrultusunda vali tarafından milli eğitime yerleştirilmesi akabinde diğer müdürlük için tasarruflar kullanılması, ardından ilgili bakanlıklar arasında tabi üçüncü olarak ta iç işleri de dahil olmak sureti ile konu hırsa dönüşmüştür.

Kimin haberi var kimin yok, benden habersiz nasıl olur, kime danıştınız, kim yaptı, nasıl oldu gibi cümlelerin havada uçuştuğu bir süreç sonunda yeni bir atama, atanan yeni kişinin binaya hatta makama alınmadığı yetkisinin tanınmadığı bir süreçle devam ederken, gelen telefonla, kolluk kuvvetleri ile görevine başlamak zorunda kalan bir yönetici, politikacı, vali, bakan silsilesi oluşmuştur.

E bu kadar olay oldu devletin en tepesinin bundan haberi olmamış mıdır? Olmuştur tabi, elbette ki oldu o nedenle şimdi üç bakanlığın hararetli trafiğinde suçlu kim kimin üzerine kalacak derken kurgulanmış politik manevra Valiliğin önünde kendini gösterdi.

Çok manidar değil mi neden kurgulanmış, tam o gün o saatlerde muhalefet partilerine mensup temsilci ve il genel meclis üyeleri söz konusu köye gidiyorlardı, örgütlü AKP temsilcileri de köy halkına vali ile görüşeceğiz hadi düşün peşimize demekteydiler.

Son tahlilde kurgulanmış politik durum valiliğin basın bildirisine bile yansıyarak AKP siyasetini direk anmak sureti ile açıklama yapmak zorunda kalmışlardır. Siyasete bu kadar bulaşırsanız, fikri yapısının derinliğini tahmin edemediğiniz bir başka siyasi görüşte size bulaşır. Binlerce yıllık Türk Devlet geleneklerini teker teker, sırayla öğrenirsiniz umarım.

İlimizde siyasetin ciddiyetten öte gölge oyunları, kurgular vs gibi aldatma ve kandırmacaya dayalı bir birine girmiş bir hal alması vahim bir durumdur.’/BSGMEDYA

Yorumlar