CHP Çorum Belediye Meclis Üyesi, Emek ve Demokrasi Platformu temsilcisi Av. Ahmet Özdel, Çiftçi Malları Koruma Birliği aleyhine açılmış olunan davayı kazandıklarını bildirdi
25 Mart 2020 CHP Belediye Meclis Üyesi ve aynı zamanda Çorum Emek ve Demokrasi Platformu Temsilcisi Av. Ahmet Özdel, Çorum Çiftçi Malları Koruma Birliği aleyhine açılmış olunan davayı kazandıklarını bildirdi. Özdel, konuyla ilgili yaptığı açıklamasında şöyle dedi: 'Çorum Çiftçi Malları Koruma Birliği, Türkiye’deki Çiftçi Malları Birlikleri gibi çiftçilerimiz ve vatandaşlarımızdan hiçbir hizmet üretmeden haksız ve hukuksuz bir şekilde aidat adı altında para almaktadır. Bu birlikler 1941 yılında kanunla kurulan ve bugüne kadar gelen bir yapıdır. Her fırsatta 2. Dünya Savaşı ve Tek Parti Dönemini özellikle de İsmet İnönü dönemini eleştirenler, iş Çiftçi Malları gibi kendilerine mevki ve çıkar kapısı sağlayan konular olduğunda tüm söylediklerini unutmaktadırlar. Şehirleşmenin ulaştığı bu aşamada artık çiftçi ve çiftçi malları olgusu kökten değişmiştir. İkinci Dünya savaşının zor koşullarında çıkarılan bir kanuna dayanan bürokrasi yıllardan bu yana birilerine makam ve mevki sağlamaktadır. Uzun zamandan bu yana bir avukat olarak, son bir yıldan bu yana da hem bu işin mağduru, hem Avukat, hem de Belediye Meclisi üyesi olarak Çiftçi Malları Koruma Birliğinin hedefi haline gelmiş bulunmaktayım. Şahsımla ilgili açıklamaları ve konuşmalarına cevap verme gereği duymuyorum. Önemli olan binlerce Çorumlu yurttaşın hakkı ve hukukun korunmasıdır. Yoksa mesele benim ödeyeceğim 200-300 TL meselesi değildir. Öncelikle bu birlikler, Belediye Yönetimi ile Valiliklerin birilerini yerleştirdikleri ve onlara çıkar sağladıkları bir alan haline gelmiştir. Son oluşturulan Çiftçi Malları Koruma Birliğinin oluşumu ise tamamen akıllara durgunluk vermektedir. Bu birliğe seçilenlerin çoğunluğunun Çorum Merkez İlçe de bir tarımsal bir arazisi olmadığı gibi ikametgâhı bile yoktur. Başkan olarak belirlenen kişi ise Çorum Belediyesin de çalışan bir işçidir. Hem Belediye'de haftada 45 saat çalışmış gibi maaş almakta hem de bir kurumun yöneticiliğini yapmaktadır. Bu seçimin iptali için da dava açabilirdik, fakat olay kişisel bir sorun değildir. Bu işin bir başka boyutu ise Valilik Makamıdır. Bugüne kadar Valilik Kurumu tarafından bu birliğin denetlendiği ve denetimin Çorum Halkına açıkladığı görülmemiştir. Daha öncede çağrı yaparak atanmış olan bu birliğin Valilik tarafından denetlenmesini talep ettik. Bu birlik kaç bin çiftçiden kaç milyon TL toplamaktadır. Yöneticiler kaç TL almaktadır. Bu yöneticilerin ÇORUM İLİNDE İKAMETİ var mıdır? Bu birliğin kaç çalışanı vardır ve kaç TL SGK borcu vardır? Bu soruların tamamının cevaplanması gerekir. Olayın bir başka boyutu ise İCRA TAKİPLERİ ve İCRA VEKELAT ÜCRETLERİDİR. Bilindiği gibi birlikler 683 sayılı Amme Alacakları Kanunu kapsamında icra takibi yapmaktadır. İcra takipleri birliğin memuru tarafından hazırlanmaktadır. Tüm çiftçilerin tapu kayıtlarına haciz işlemi yapılmakta ve resmi bir işlem anında bu paralar ödenmeden haciz kalmamaktadır. Bu yolla bugüne kadar kaç icra takip dosyası açılmış ve kaç TL avukatlık ücreti tahsil edilmiştir. Bunların açıklanması gerekir. Çorum İdare Mahkemesi Birliğin Yaptığı İcra Takibini İptal Etmiş Ve Ödenen Paranın İadesine Karar Vermiştir. Çorum Çiftçi Malları Koruma Birliği, şahsıma yönelik olarak 10 yıllık aidat borcun olduğu nedeniyle 1.882.20 TL icra takibi başlatmıştır. Bu icra takibi üzerine birliğe borcu ödedim. Ve Ödediğim paranın geri iadesi için Çorum İdare Mahkemesine dava açtık. Çorum İdare Mahkemesinin 2019/669 Esas 2020/146 Karar sayılı kararı ilamı ile açtığımız dava sonuçlanmıştır. Sonuç olarak mahkeme ödediğim 1.882.20 TL iadesine ayrıca 1.700.00 TL avukatlık ücretinin tarafıma ödenmesine karar verilmiştir. Mahkeme kararı yapılan takip işlemini iptal etmiş ve usulsüz olduğuna karar vermiştir. Bizim bu davada ki temel amacımız bu alacağı davalı birliğin tahsil edip etmeyeceği noktasında toplanmakta iken mahkeme bu davada bunu incelememiştir. Kurumun doğru bir tahakkuk işlemi yapar ve tarafımızda ona karşı dava açarsa o zaman inceleme yapılacağını belirtmiştir.
Daha önce ki açıklamalarımızda da belirttiğimiz gibi hukuki mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Tüm Çorum halkını ve hukukçularımızı da bu haksız duruma karşı adaletin yerine getirilmesi için mücadeleye çağırıyoruz. Olay kişisel bir sorun değildir. Halkın bir takım kurum ve kişilerce soyulması meselesidir. Bu nedenle özellikle bu birliğin oluşumu için seçim yapan Ziraat Odasının, Belediye Meclisinin, Ticaret ve Sanayi Odasının bu haksızlıkta sorumluluklarını hatırlamasını bekliyoruz. Bu konu Türkiye'nin sorunudur. Fakat öncelikle bu kenttin yöneticileri bu kentte yaşayanların haklarını korumalıdır. Bu nedenle Milletvekillerinin, Belediye Başkanının, Valilik Makamının artık bu işlevsizleşmiş kuruma engel olması, haksız ve hukuksuzluğun son bulmasını sağlaması gerekir.'/BSGMEDYA
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |