• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

NÖBETÇİ ECZANELER
ULUSAL GAZETELER
BİR KİTAP

Saadet Partisi (SP) Çorum İl Başkanı Faruk Cıdık, gündemdeki konulara dair bir dizi değerlendirmede bulundu.

 

  1. CIDIK, BİR KONUŞTU, PİR KONUŞTU:
  2. 'RAKAMLARLA KANDIRAMAZSINIZ..'
  3.  


14 Mayıs 2020
Saadet Partisi (SP) Çorum İl Başkanı Faruk Cıdık, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Cıdık, ülkede koronavirüsün ekonomik ve sosyal hayata yansımaları, makro ve mikro ekonomi, belediye yardımları, alışveriş merkezlerinin açılması, adalet, ailenin korunması konu başlıklarına değindi.

  1. 'CAMİLER, BÏR AN ÖNCE AÇILMALI'


Salgın sürecinin sonuna yaklaşıldığını söyleyen Saadet Partisi (SP) Çorum İl Başkanı Cıdık, 'Mutlaka iyi bir planlamaya ihtiyaç var. İkinci bir dalganın gelmesinden açıkçası endişe ediyoruz. İktidarın kendi şahsi görüşü doğrultusunda değil, Bilim Kurulu tavsiyeleri yönünde karar verilmelidir.

AVM’lerin açılması önemli ama adalet mekanizmasının açılması da bir o kadar önemli. Bu sebeple adliyeler açılmalıdır. Camilerin açılması da dikkatli bir şekilde ele alınmalıdır. Uzun zamandır ezanları dinliyoruz ama camide namaz kılamıyoruz.

Özellikle Cuma namazlarını eda edememenin hüznü var milletimizde' şeklinde konuştu.


Soma maden faciasının üzerinden 6 yıl geçtiğini hatırlatarak, “Hayatını kaybeden 301 vatandaşımıza Allah’tan (C.C.) rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum. Aradan 6 yıl geçmiş olmasına rağmen ailelerin acısı hâlâ taze, hepsine tekrar sabrı cemil niyaz ediyorum. Esas olan bu faciaların tekrar etmemesidir.

Sorumlular yetkililer gerekli tedbirleri alırsa bu faciaların önüne geçilebilir. Eğer önlem alınmazsa bu tür faciaların sorumluluğu direk olarak yetkili kişilere aittir.

 

  1. 'UZMANLARIN TAVSİYELERİNE
  2. UYMAK ZORUNDAYIZ'


Vaka sayılarının azalmasının umutları artırmaktadır, “Eğer biz bu adımları atarken dikkatli olmaz ve yanlış yerlerden başlarsak o zaman pişmanlık duymak bize fayda getirmez. Özellikle bugün için AVM’ler açıldı ama AVM’lerdeki açılış neye vesile olacak onu göreceğiz. Burada esas olan Bilim Kurulu’nun tarafsız karar verebilmesine zemin hazırlamaktır. Bu noktada bizlere düşen sağlık çalışanlarının ve uzmanların tavsiyelerine uymak, tedbiri elden bırakmamaktır. Ben sağlık çalışanlarımıza bir kere daha huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Gerçekten muazzam bir gayret ortaya koydular”

 

  1. 'YOL IMF’Yİ GÖSTERİYOR,
    AMA GİDEMİYORLAR'


Ekonomide gidişatın hiç iç açıcı değil. “Dolar 7 lirayı geçti, tekrar 7’nin altına düştü. Ama doların 7 liranın altına düşmesi ekonominin düzeldiği manasına gelmez. Türkiye’nin yurt dışında itibarı kalmadı, ekonomide alınan kararlar Türkiye’nin ekonomide kendi kendine yetmeyecek bir ülke olduğunu gösteriyor.

Türkiye’nin brüt dış borç stoku 450 milyar dolar. 160 Milyar dolar taksidi var ödenmesi gereken. Türkiye’nin kredisi kalmadığı için bunu normal bir yolla tedarik etmek mümkün değil.

Yol IMF’yi gösteriyor ama IMF’ye gidemiyorlar. IMF’nin en tehlikeli yanı bir ülkeye el uzattığı zaman o ülkenin bütün politikalarını kendi belirlemesidir. Kim ne derse desin bu iktidar iş başına geldiği zaman 2002 yılında yapılan övgüleri hatırlıyoruz. O övgüler iktidarın IMF politikalarına yakın olduğunu gösteriyor.”

 

  1. 'BELEDİYELERİN YARDIMLARININ  
  2. ENGELLENMESİ DOĞRU DEĞİL'


Türkiye’nin ayağa kalkmasının yolunun kutulaşmayı ortadan kaldırmakdır. “Bugün hâlâ ‘Şehir Hastaneleri yapılmasa salgınla baş edemezdik’ diyorsunuz. Siz bu türküyü istediğiniz kadar söyleyin, Şehir Hastanelerinin mali yükünü neyle izah edeceksiniz? Hâlâ belediyelerin yardımlarını engelliyorsunuz, Allah’tan korkun ya. Böyle çifte standart olur mu? Muhalif belediyelerin hesaplarına el konuluyor. Maaşlarına ödemelerine fırsat verilmiyor. İktidar maliyeden gidecek paralara, iller bankasından gidecek paralara el koyuyor. Bu mantık doğru değil”

 

  1. 'RAKAMLARLA İNSANLARI
  2. KANDIRAMAZSINIZ..'


İşsizliğin arttı ancak iktidar Mart ayının değil, Şubat ayının rakamlarını açıklıyor, “Siz bu rakamlarla insanları kaldıramazsanız, unutmayın bu algılar çabuk değişir. Bakınız TÜİK’in son rakamlarını aktarmak istiyorum. Bu rakamlar ayar verilmiş rakamlar olmasına rağmen tablo ürkütücü! Enflasyon yüzde 12, işsizlik yüzde 13,6, genç işsizlik yüzde 24,4 (Şubat Ayı). Ekonomideki kötüye gidiş tahmin edilenin çok daha ötesinde.

Biz ‘fert başı 1000 lira verilsin’ dedik gittiler hane başı verdiler. Esnafa bankaların yolunu gösterdiler. Esnaf yüzde 13–14 faizle kredi almaya zorlanıyor. Esnaf zamanı gelince bu borcu nasıl ödeyecek? Bu iktidarın esnafın yanında durması şart, bu borçların ödenebilmesi için nakdi yardım yapılması şart”.

  1.  
  2. 'MİLLET EKONOMİK
    SIKINTIYLA BOĞUŞUYOR'


Millet ekonomik sıkıntılarla boğuşurken iktidarın ise yaşanan ekonomik sıkıntıyı maskelemenin derdinde olduğunun altını çizmek istiyorum. Neymiş efendim, ‘askeri darbe söylentileri varmış, kenetlenmek lazımmış!’ Sanki böyle bir şey varmış gibi televizyonlarda herkes bunu konuşuyor. Darbe konuşularak önlenemez.

Birilerinin çıkıp ‘15 Temmuz’daki gibi gafil avlanmayacağız kimlerin hakkından geleceğimizi sitemizin içinde liste yaptık’ demesi kadar büyük bir alçaklık olmaz. İktidar bununla alakalı tek bir adım atmış gözükmüyor.

Hemen sorgulama başlatılmalı, katliamdan bahsediyoruz katliamdan… ‘Liste yaptık biz kimleri katledeceğimizi biliyoruz’ diyor. Bu ne biçim bir insanlık? Ne yazık ki bizim savcılarımız elleri kolları bağlı bekliyor”.

  •  
  1. "AVM’DEN ÖNCE ADLİYELER
  2. AÇILMALIYDI"


“Mutlaka iyi bir planlamaya ihtiyaç var. İkinci bir dalganın gelmesinden açıkçası endişe ediyoruz. İktidarın kendi şahsi görüşü doğrultusunda değil, Bilim Kurulu tavsiyeleri yönünde karar verilmelidir. AVM’lerin açılması önemli ama adalet mekanizmasının açılması da bir o kadar önemli. Bu sebeple adliyeler açılmalıdır. Bir normalleşme varsa önce adalet kurumunun işleyişi rayına oturtulmalıydı. Camilerin açılması da dikkatli bir şekilde ele alınmalıdır. Biz topluma zarar verecek tarzda camileri doldurmanın doğurabileceği zararların ele alınması söz konusu elbette ama tedbirler gevşerken camilerimizi içinde gerekli tedbirler ele alınmalıdır. Uzun zamandır ezanları dinliyoruz ama camide namaz kılamıyoruz. Özellikle Cuma namazlarını eda edememenin hüznü var milletimizde”

  1.  
  2. 'AİLEYİ KORUMAK,
    TOPLUMU KORUMAKTIR'


Son günlerde çokça tartışılan İstanbul Sözleşmesi’ne de değinmek istiyorum: “Aile bizim toplumumuzun temelidir. Aileyi korumadan toplumun sağlıklı bir yapıya kavuşması mümkün değildir. Aile bir erkek ve kadından meydana gelir. Kadın ve erkek birbirinin tamamlayıcısıdır. Cinsiyetsizlik diye bir şey yoktur. Biz kadına şiddetin karşısındayız biz öyle bir inanca sahibiz ki; ‘cennet annelerin ayakları altındadır’ buyrulmuştur. Bu sebeple biz kadına en büyük değeri vermek zorundayız. Ama siz bir sözleşme düşünün beyiyle alakalı en ufacık bir şikâyette bulunduğu takdirde kocasının ifadesi dahi alınmıyor, evinden uzaklaştırılıyor. Buna razı gelemeyiz bu adalet değil, bu aileyi korumaz. Unutmayınız aileyi korumak toplumu korumaktır. Bu konu hassasiyetle ele alınmalıdır, kadına şiddete izin verilmeden ailenin korunmasına mecburuz. Aileyi koruyacağız. Ne yazık ki Macaristan ve Rusya bu konuda bizden daha hassas davranıyor. Kimse toplum yapısını bozacak bir anlayışı hâkim kılmaya çalışmamalıdır.”/BSGMEDYA




Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI