Eğitim Sen Çorum Şube Başkanı Ali Ekber Beyaz, 12 Eylül hukukunun izlerini taşıyan bir anayasanın demokrasi önündeki en büyük engel olduğunu söyledi.
10 Eylül 2020 Çorum Emek ve Demokrasi Platformu adına bir açıklama yapan Eğitim Sen Çorum Şube Başkanı Ali Ekber Beyaz, 12 Eylül hukukunun izlerini taşıyan bir anayasanın demokrasi önündeki en büyük engel olduğunu söyledi. Çorum Emek ve Demokrasi Platformu adına bir açıklama yapan Eğitim Sen Şube Başkanı Ali Ekber Beyaz, ‘Çorum Emek ve Demokrasi Platformu olarak askeri ya da sivil her türden darbe uygulamalarının demokratik yaşamın, hak ve özgürlüklerin önünde bir engel olduğunu ifade etmek için 12 Eylül 2020 Cumartesi Günü saat 18.00’da Kadeş Barış Meydanı’nda alanlarda olacaklarını açıkladı. Ali Ekber Beyaz, 12 Eylül Darbesi’nin 40.yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamasında şunları söyledi: ‘Ülkemiz bundan 40 yıl önce 12 Eylül 1980 sabahı gerçekleştirilen askeri darbe ile karanlık bir döneme girdi. Parlamento askıya alındı, siyasi partiler, sendikalar, sivil toplum örgütleri kapatıldı, grevler yasaklandı, birçok gazetenin kapısına kilit vuruldu, kitaplar, dergiler yasaklandı, tonlarca kitap yakılarak imha edildi, on binlerce insan yıllarca hapishanelerde tutuldu, gencecik insanlar işkencelerde, darağaçlarında katledildi. 12 Eylül darbecilerinin ekonomik, siyasi, toplumsal tüm projeleri geçtiğimiz yıllar içinde adım adım kurumsallaştırılmış, hatta bu hedeflerin çok daha ileri boyutlara ulaşması sağlanmıştır. 12 Eylül’ün, ‘Türk-İslam sentezi’ anlayışının özellikle eğitim sistemi içinde, okullarda ve üniversitelerde kurumsallaşmasını büyük ölçüde tamamlarken, eğitim sistemi tarihte hiç olmadığı kadar tehlikeli bir kuşatma ile karşı karşıyadır.
Aradan geçen 40 yıl içinde eğitim ve sağlıkta yaşanan ticarileştirme, eğitimi dinselleştirme uygulamaları tüm hızıyla sürmüş, bir taraftan laik ve bilimsel eğitime açıkça meydan okunurken, diğer taraftan temel bir insan hakkı olan anadilinde eğitim hakkına yönelik yasak ve engeller ısrarla devam ettirilmiştir. Devletin halk üzerinde doğrudan bir baskı ve şiddet aygıtına dönüştüğü o günlerden bugüne hayatımızdaki birçok şey değişmiş, fakat siyasi hayatımızda başta yaşam hakkı olmak üzere, eşitlik, özgürlük, demokrasi, insan hakları vb. en temel ilkeler ayaklar altına alınmıştır. Bugünün Türkiye`sinin siyasi, kültürel, sosyal hayatının oluşumu, siyaset sahnesinde egemen olan ideoloji ve iktidar uygulamaları 12 Eylül`ün mirasıdır. Bugün, siyaset arenasında boy gösteren neoliberal gerici sistemin inşasına 12 Eylül`ün toplumu sindirmeye yönelik şiddet, baskı ve günümüzde de devam etmektedir Örgütlü toplum hareketinin oluşumunu tamamen reddeden 12 Eylül anlayışı ve onun günümüzdeki temsilcileri, en temel demokratik hak ve eylemlerin, toplumun ve bireylerin örgütlü mücadelesinin önüne yeni engeller çıkarmayı sürdürmektedir. Geçmişinde kanlı askeri diktatörlükler bulunan çoğu ülke, askeri darbeleri ve darbecileri yargı önüne çıkararak, işledikleri suçlardan dolayı yargılayarak geçmişleri ile yüzleşmişlerdir. Türkiye 12 Eylül darbecileri sembolik olarak yargılanmışlardır. Ancak onların izinden gidenlerin yargılanmadığı, darbe döneminden kalan tüm yasak ve kurumları ortadan kaldırmadığı sürece, darbelerle ve darbeci zihniyet ile gerçek anlamda hesaplaşmak mümkün değildir. Türkiye’nin en karanlık dönemini ifade eden 12 Eylül ve onun izinden gidenlerin karanlık zihniyet ile hesaplaşmak, askeri ya da sivil darbe ayrımı yapmadan bütün darbelere karşı çıkmaktan geçmektedir. Türkiye’nin demokratikleşmesi, kendi halkına karşı düşmanca tutumlar sergileyen baskıcı-otoriter uygulamalara karşı eşitlik, özgürlük, barış ve demokrasi mücadelesinin güçlendirilmesi ile mümkündür. Çorum Emek ve Demokrasi Platformu olarak askeri ya da sivil her türden darbe uygulamalarının demokratik yaşamın, hak ve özgürlüklerin önünde bir engel olduğunu ifade etmek için 12 Eylül 2020 Cumartesi Günü saat 18.00’da Kadeş Barış Meydanı’nda alanlardayız. ‘/BSGMEDYA
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |