Eğitim Sen Şube Başkanı Ali Ekber Beyaz, bu toprakların ihtiyacının adalet, demokrasi ve barış olduğuna dikkat çekti.
8 Ekim 2020 KESK Çorum Şubeler Platformu adına bir açıklama yapan Eğitim Sen Şube Başkanı Ali Ekber Beyaz, bu toprakların ihtiyacının adalet, demokrasi ve barış olduğuna dikkat çekti. 103 yurttaşımızın yaşamını yitirdiği Ankara Gar saldırısının 5.yıldönümü vesilesiyle bir açıklama yapan Ali Ekber Beyaz, 10 Ekim Ankara gar katliamının 5. Yılında bir dizi anma etkinliği düzenleyeceklerini belirterek; ’10 Ekim Cumartesi günü saat 13.00’de Kadeş Barış Meydanı’nda basın açıklaması yapacağız. Ardından da Büyük Divan Köyü’nde Emine Ercan arkadaşımızın mezarının ziyaret edilecek ve köyde 103 şehidimiz adına barış fidanları dikimi gerçekleştireceğiz.10 Ekim günü yapacağımız anma etkinliklerine katılmaları için tüm Çorum halkını davet ediyoruz.’ şeklinde konuştu. Katliamda ihmali olan kamu görevlilerinin ve sorumlulukları bulunan siyasetçilerin de yargılanması gerektiğini dile getirdiklerini kaydeden Beyaz,’ Ne yazık ki mahkeme bu doğrultuda cesur bir adım atmadı ve bu eksik karar sonucunda kamuoyu vicdanında adalet tecelli etmedi.’ açıklamasında bulundu.
Beyaz, açıklamasının devamında şunları dile getirdi: ‘Bundan tam beş yıl önce, ülkemizi yaşanmaz hale getiren çatışma ortamının sona erdirilmesi ve barışın tesis edilmesi için DİSK, KESK, TMMOB ve TTB çağrısıyla yapılan “Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ Saat 10: 04 de birbiri ardına patlayan iki bomba ile kana bulandı. Yapılan bu bombalı saldırı emek, barış ve demokrasiye yapılan örgütlü bir saldırıydı. IŞİD üyesi iki canlı bomba tarafından gerçekleştirilen bu kanlı saldırı sonucunda 103 arkadaşımız hayatını yitirdi. 500’e yakın arkadaşımız yaralandı ve sakat kaldı. Katliama ilişkin dava iddianamesi mahkemeye sunulduğu günden itibaren yürütülen soruşturmanın olayı tüm boyutlarıyla açıklığa kavuşturmaktan uzak olduğunu ifade ettik. Yapılan her duruşmada, katliamda ihmali olan kamu görevlilerinin ve sorumlulukları bulunan siyasetçilerin de yargılanması gerektiğini dile getirdik. Ne yazık ki mahkeme bu doğrultuda cesur bir adım atmadı ve bu eksik karar sonucunda kamuoyu vicdanında adalet tecelli etmedi. Saldırı sonrasında yaptığı “patlama sonrasında oylarımız yükseliyor” sözleriyle hafızalarımızda yer eden dönemin Başbakanı, “7 Haziran-1 Kasım seçimleri arası dönemdeki defterler açılırsa birçok siyasetçi insan içine çıkamaz” açıklamasında bulundu.
Bu sözler, katliamın siyasal boyutları konusundaki endişe ve iddialarımızın haklılığını göstermiştir. Bu açıklama hem bir ihbar, hem de itiraf kabul edilmelidir. Başta dönemin başbakanı ve içişleri bakanı olmak üzere dönemin siyasilerini davaya dâhil edilmelidir.
Yakın tarihimizin en karanlık döneminin aydınlığa kavuşması için siyasetçileri de ellerine vicdanlarına koymaya, gerçekleri açıklığa kavuşturmaya çağırıyoruz: Türkiye’nin barış umuduna darbe vuran, insanları sokağa çıkamaz hale getiren 7 Haziran ile 1 Kasım 2015 seçimleri arasında yaşanan olayların arkasında hangi siyasetçiler var? Suruç ve Ankara Garı’nda yaşanan katliamların siyasal sorumluları kim?
Bilinmelidir ki, insanlığa karşı işlenen bu suçların faillerini gizleyenler, bu suçların ortağıdır. İktidarını korumak için toplumu kaos ve şiddet sarmalına sürükleyenleri asla unutmayacağız. Arkadaşlarımızın hayatlarından, bizlerin acılarından oy devşirenleri asla affetmeyeceğiz.
Ülkemizin temel sorunu rekorlar kıran işsizliktir, yağmur gibi yağan zamlardır, sürekli derinleşen eğitim ve sağlıktaki eşitsizlik, yoksullaşan milyonlardır. Ülkemizin temel sorunu demokrasi kanallarının tıkanması ve adalete ulaşımdaki zorlanmadır. Ülkemizin temel sorunu bir arada, barış içerisinde, kardeşçe yaşama umudunun karşısına dikilen ayrımcı, kutuplaştırıcı, ötekileştirici politikalardır. Ülkemizin temel sorunu salgın sürecinde ekonomik belirsizlik ve ekonomideki istikrarsızlıktır.
Ülkemizin temel sorunu küçük esnafın iş yapamaması ve üretici köylünün üretimden koparılmasıdır. Bütün bu sorunların çözümü eşit, özgür, demokratik koşullar altında bir arada ve birlikte barış içerisinde yaşamdır. Bu nedenle birlikte, bir arada yaşamanın dilidir barış. Eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesi yitirdiğimiz arkadaşlarımızın bizlere bıraktığı en büyük emanetleridir. Bizler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu doğrultuda kararlı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Türkiye tarihinin en büyük kitle katliamında kaybettiğimiz bütün arkadaşlarımızı saygı ve özlemle anıyoruz. Arkadaşlarımıza olan hasretimiz, her geçen gün daha da büyüyor. Katliamın beşinci yılında, bombaların patladığı bu acı dolu meydandan bir kez daha sesleniyoruz: Kaybettiklerimizi unutmayacağız, unutturmayacağız! Sorumlularını unutmayacağız, affetmeyeceğiz! 10 Ekim Ankara gar katliamının 5. Yılındaki anma etkinliklerimiz kamuoyuna açıklıyor ve 10 Ekim günü yapacağımız anma etkinliklerine katılmaları için tüm Çorum halkını davet ediyoruz.
1- Basın Açıklaması: Yer: Kadeş Barış Meydanı Saati: 13.00 2-Büyük Divan Köyünde Emine Ercan arkadaşımızın mezarının ziyaret edilmesi 3-Büyük Divan Köyünde barış fidanlarının dikilmesi. Yaşasın Emek, Barış ve Demokrasi Mücadelemiz' /BSGMEDYA
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |