İYİ Parti Çorum İl Başkanı Bekir Özsaçmacı, parti ve cemaat arasına sıkışanların dini kavramlarla her gün biraz daha siyaseti farklılaştırdığına dikkat çekti
11 Aralık 2021 İYİ Parti Çorum İl Başkanı Bekir Özsaçmacı, parti ve cemaat arasına sıkışanların dini kavramlarla her gün biraz daha siyaseti farklılaştırdığına dikkat çekerken, ‘Nifak, illet, zillet ve fitne kavramlarından sonra “dua, beddua, mübahele” kavramları siyaset alanına sürüldü.’ ifadesinde bulundu. Açıklamasında ‘Lütfen ayetleri siyasi kavganızda mızrakların ucuna takmayın!’ uyarısında bulunan İyi Parti İl Başkanı Özsaçmacı, görüşlerini şöyle sürdürdü: ‘Parti ve cemaat arasına sıkışanlar dini kavramlarla her gün biraz daha siyaseti farklılaştırıyor; Nifak, illet, zillet ve fitne kavramlarından sonra “dua, beddua, mübahele” kavramları siyaset alanına sürüldü. İster istemez Hz. Peygamber’in vefatından yirmi beş yıl sonra yaşanan Cemel ve Sıffin savaşları akla geliyor. Hz. Ali Efendimizin meşru hilafetine isyan eden Muaviye’nin, Sıffin’de Kuran sayfalarını mızrakların ucuna takarak savaşması akla geliyor! Bu açıkça siyaset savaşıydı! O gün bu savaşı önleyecek kurumlar yoktu; en önemlisi budur, kurumların yokluğu ya da yetersizliği! Peki, bugün durum nedir? Eğer Kuran’a birazcık saygınız varsa, lütfen Ayetleri siyasi kavganızda mızrakların ucuna takmayın! İnsan, toplumsal bir varlıktır. Toplumu meydana getiren fertler arası ilişkiler zorunludur. Bu nedenle farklı karakter yapılarına sahip olan fertler; bir araya gelme, toplanma, ayrılma ve anlaşmazlık kaynağı olabilirler. Toplumsal siyaset düzeyinde, birliği sağlama ve aradaki anlaşmazlıkları çözmede ortak bir sözleşmeye ihtiyaç duyulur. Yönetim mekanizmasında bu sözleşmeye bağlı olan toplum bireyleri hem toplumsal düzeni ve barışı korumada ve hem de toplumsal düzeni ve barışı tehdit eden unsurlara karşı koymada güç birliği etmiş olurlar. Siyaset, toplumları yönetme ve sorun çözme sanatıdır. Huzurlu bir yaşamın alt yapısı, bilgisel temellere oturtulan iyi bir siyaset ve yönetim anlayışıyla paralellik arzeder. Bu bağlamda İslam, birey ve toplum hayatının bütün alanlarında olduğu gibi yönetim alanında da ilkeler ortaya koymuştur. Bunların başında din ve vicdan özgürlüğü, adalet, eşitlik, seçim, ehliyet, emanet, şura, biatgibi ilkeler gelir. Bu yönetim ilkeleri aileden tutun da şirketlerin ve devletlerin yönetimlerine varıncaya kadar her alanda geçerliliğini koruyan evrensel ilkelerdir. Müslüman toplumda ifade özgürlüğü en az yargının bağımsızlığı kadar önemlidir. Bundan dolayı, iyiliği emretme ve kötülükten alıkoyma görevi ifade özgürlüğünü ortadan kaldıracak boyutlarda yapılmamalıdır. Bu yapılanmadan amaç, insanların yaşadığı toplum düzenini bozacak ve kamu ahlakını ihlal edecek kimseleri en güzel bir biçimde uyarmaktır. Zira “iyilikleri emretmek ve kötülüklerden alıkoymak‛ faaliyeti, evrensel ölçekte ahlâkî bir durumu yansıtır. Milletten korkmayın iyiliği emreden bir düşünce milletten korkmaz getirir sandığı.’/BSGMEDYA |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |