CHP’de 2 dönem İl Genel Meclisi Üyeliği yapan, aynı zamanda bir dönemde il başkanlığı görevinde bulunan Yıldız Bek, Tasarruf Genelgesini sert sözlerle eleştirdi

1. ÜLKENİN DURUMUNA
2. BAKTIĞIMDA İÇİM
3. KAN AĞLIYOR!
4.  

1.  
2. 17 Mayıs 2024
3. CHP’de 2 dönem İl Genel Meclisi Üyeliği yapan, aynı zamanda bir dönem de il başkanlığı görevinde bulunan Yıldız Bek, son günlerin en çok konuşulan gündem maddelerinden olan ‘Tasarruf Genelgesi ile ilgili eleştirilerini paylaştı:
4.  
5. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in 13 Mayıs tarihinde açıkladığı ‘Tasarruf Genelgesi’ne yönelik tepkiler sürüyor.
6.  
7. Muhalefet partilerinden kamu çalışanları sendikalarına kadar toplumun birçok kesiminin tepkiyle karşıladığı ‘Tasarruf Genelgesi’ne bir tepki de CHP’li Yıldız Bek’ten geldi.
8.  
9. CHP İl Genel Meclisi önceki dönem üyelerinden ve Çorum kamuoyunun da yakından tanıdığı,  geçmiş dönem CHP İl başkanlarından Yıldız Bek, açıklanan ‘Tasarruf Genelgesi’ ile ilgili görüşlerini dile getirdiği paylaşımında tepkisini ‘Şöyle ülkenin durumuna baktığımda içim kan ağlıyor.’ diye özetledi.
10.  
11. ARTIK ‘DUR’ DİYELİM!
12. Tasarruf Genelgesi’ ile ilgili görüş ve düşüncelerini sosyalmedya hesabından paylaşan Yıldız Bek; ülkeyi yönetenlere de ‘Artık dur diyelim’ diye seslendi.
13.  
14. NEREDEN NEREYE GELDİK!
15. Sözlerine; ‘Ben İşletme Fakültesi mezunu Yıldız Bek’im’ diye başlayan CHP’li Yıldız Bek, öneri ve çözüm önerilerini sıraladığı paylaşımında şunları kaydetti:
16.  
17. ‘Yıllarca kamu kurumunda muhasebecilik yaptım yani mütevazi, iyi kötü ekonomiden biraz, ama mutfak ekonomisinden çok iyi anlayan birisiyim. (Ben ekonomistim diyenlerle karıştırmayın). Şimdi emekliyim (Olmaz olsun).
18.  
19. Şöyle ülkenin durumuna baktığımda içim kan ağlıyor.
20. Nereden nereye geldik.
21. Bunun açıklamasını yapmayacağım. Çünkü yaşayan herkes bu sıkıntıları yaşıyor ve görüyor. Artık insanlar uyandı, uyanmayanlar bizi yönetenler, lüks ve şatafattan vazgeçmeyenlerdir.
22.  
23. Bir avuç zengin sınıfı yaratıp, koca bir milleti ezenlerdir, onları sefalete sürükleyenlerdir. İnanın bu kadar büyük sıkıntıların çözümü bir o kadar da çok kolay. Ama ben sadece ekonomik boyutunun basit bir dille, halkımızın birincil öncelikli kendi çapımda çözümünü anlatacağım.
24.  
25. Eğitim, Hukuk, Sağlık, Tarımdaki sıkıntılara dokunmayacağım. Onların çözümü de çok kolay ama o alanlarda eğitim almış, kendini çok güzel yetiştirmiş çok değerli insanlarımız var. o değerli insanlarımıza bırakıyorum:
26.  
27. İŞTE 'EKONOMİK'
28. HALK ÇÖZÜMLERİ:
29.  
30. 1-Saray saltanatını kaldırın. Her ilde yavru saray, Ankara'da ana saray. Bir insan, bir aile 1+1 de bile mutlu yaşarken, bu saltanat neyin nesi. Hadi sen büyüksün bari 4+1 neyine yetmiyor. Hadi çoook büyüksün (tabi kendine göre) bari 7+1'de yaşa. Binlerce odada ne yapılır bilemiyorum. Bu saraylara her bir dakikada milyonlar akıtılıyor. Ha birde, milyarlarca örtülü ödeneği yıllarca düşünüp durdum. Bir türlü aklım almıyor, ödenek örtülü olur mu ya, hesap verilir olmalı. Bunun haksız giderleri, emeklinin nefes alacağı maaşı demektir. Vazgeçin bu sevdadan bu ülke bizim, bu millet bizim.
31.  
32. 2-Haksız işler ve bu ülkenin ihtiyacı olmayan haksız ihaleleri kaldırın. İnanın bunlara aktarılan paralar milli gelirimizden milletimize düşecek pay demektir. Çekin elinizi milletin paralarından. Paylaştırın milli gelirimizi milletimize.
33.  
34. 3-Çok çalışırsın emek verirsin ve yüksek bir makam sahibi olursun. (Tabi makamlarda liyakat usulü yok ama, hadi iyimser düşünelim), İyi güzelde o kadar yüksek maaşla makam sahibi oluyorsun, o zaman; arabanı kendi kazancınla al, arabanı kendin sür, sürmesini bilmiyorsan kendi şoförünü kendin tut. Nedir ya makam aracı, makam şoförü. Bütün çalışanlar, otobüs dolmuş beklerken bu saltanat neyin nesi. Bunca makam araba filoları. Halk bu kadar geçim zorluğu yaşarken insan utanır be. Buna dur deyin artık. Halkın aklıyla dalga geçmeyin.
35.  
36. 4-Çalışanlar arası neden ayrım yapıyorsun. Kimine tavan, kimine taban yalatıyorsun. Emeklilerin arasında da aynı ayrımı yapıyorsun. Bir avuç emekliye 3600 veriyorsun, üniversite mezunu emekliye ot koklatıyorsun. Vazgeç bu ayrım işlerinden. Tüm halk= insandır.
37.  
38. 5-Ya 4, 5 maaş alan yandaşlara ne demeli. Ya da maaş zamlarını düzenlerken kendi maaşlarınıza yapılan pervasızca zamlar bütçeye sıkıntı yapmıyor, ama memurun, işçinin askeri ücretlinin, emeklinin maaş zamları ülke ekonomisi batırıyor. Bunların aldığı fazla maaşları işsizlere dağıtsan, al sana işsizlik biter.
39.  
40. 6-Her alanda denetim sistemini ortadan kaldırdın. Bu denetimsizlik, ucuza kaçarak üretimin kalitesizliğini ve halkın sağlığını bozmak ve yine bu denetimsizlik günlük fiyat değişimleriyle, fahiş fiyatlarla halkın alım gücünü ortadan kaldırıyor. Bu halk düşmanlığı nereden geliyor, nereye kadar gidecek. Yazık etmeyin bu halka. Bu halk ki, her şeyin en iyisine en güzeline layıktır.
41.  
42. 7-Projesiz, alt yapısız Milyar paralar harcayarak yapılan atıl durumdaki yatırımlara ne demeli. Sadece birileri zengin olmuş, ama devletin paraları hiç olmuştur. Bu yersiz paralarla kaç bin tane fabrika kurulup, istihdam sağlanarak ülke ekonomisine ne büyük katkılar sağlanırdı. Çok yazık!
43.  
44. 8-Gelelim Diyanete. Bu kadar bütçeyi anlamış değilim. Nereye ne harcanıyor bilen yok. Üstelik birçok camilerimiz, ibadet alanlarımız halk yardımlarıyla yapılıyor. Elhamdülillah Müslümanım ve Cumhuriyetle yönetilen Müslüman bir ülkede gururla yaşıyorum. Peki Diyanetin başına getirilen zat, Müslüman değil mi ki, kendisi neden korkuyor, Müslüman bir insan kendi ülkesinden kendi vatandaşından korkar mı? Zırhlı araçlar, o saltanat hiç yakışıyor mu? Müslüman vatandaşa şükretmesini, açlığı, Arapçayı ve öteki dünyanın nimetlerini öğretirken, kendisi bu dünyada lüks ve şatafat içinde yaşayıp, ne şükretmesini biliyor, ne de Arapçayı.
45.  
46. Ve böyle yaşayan insan bana Müslümanlık dersi vermeye kalkıyor. Hadi oradan, gel ben sana nasıl Müslüman olunur anlatayım; ‘Eline beline diline sahip olacaksın, kul hakkı yemeyeceksin, safsatalarla milleti kandırmayacaksın, bu senden bu benden kayırmayacaksın, herkese eşit adil davranacaksın, tüm inançlara saygılı olacaksın, dürüst ve ahlaklı olacaksın, kadın erkek ayrımı yapmayacaksın. Din ve devlet işlerini birbirine karıştırmayacaksın. Yani halk gibi yaşayacak, Laik olacaksın.’
47.  
48. 9-SONUÇ; eğitim, üretim, istihdam, hak, hukuk, adaletin, barış ve insanlığın inşa edildiği, eşit adil bir Türkiye özlemiyle herkesi saygıyla selamlıyorum.
49. Bu sıkıntılar nedeniyle, sabahları beni uyku tutmadığı için içimden geçirdiklerim.’/BSGMEDYA

Yorumlar