Çorum Mimarlar Odası İl Temsilcisi Pınar Karakurt, sahte mimar tehlikesine karşı kamuoyuna uyarıda bulundu.
Çorum Mimarlar Odası İl Temsilcisi Pınar Karakurt, sahte mimar tehlikesine karşı kamuoyuna uyarıda bulundu. Karakurt, “Her dönemde hiçbir mimarlık eğitimi almamasına rağmen mimarlık mesleğine fazlasıyla meraklı insanları görüyoruz. Kimileri çeşitli programlarda bulduğu tasarımlarla sözde mimari tasarım yapmaya çalışırken, kimileri daha da ileri giderek hiçbir teknik bilgisi olmamasına rağmen büyük risk alarak mimari uygulama işleri yapmaktadır. Bu insanlar aslında ev hanımı, tekniker, müteahhit, mobilyacı, malzemeci. Günümüzde yeni adlarıyla hepsi designer. Bu insanlar odamız tarafından uyarılmalarına rağmen hala mimari tasarım ve uygulamalar yapmaktadır. Ne yazık ki halkımız bu kişileri mimar olarak bilmekte, kimi insanlar da mimar olmadığını bildikleri halde evlerini, hatta hayatlarını bu insanlara emanet etmektedir. İşte bu nedenle tehlike çok büyük!” dedi. “Son yıllarda deprem, yangın gibi büyük felaketler yaşayan bir ülkede yaşayan insanlar olarak mimarcılık oynayan, eğitimsiz insanlara yaşam alanlarının emanet edilmesinin yeni tehlikeleri beraberinde getirdiği aşikardır” diyen Karakurt,”Mimarlık sadece güzel tasarım yapmak, internette görüleni uygulamak/ kopyalamaktan ibaret değildir. Vitruvius, “De architectura” adlı kitabında, “Mimar[ın] kalemi güçlü olmalı, geometri öğrenimi görmeli, iyi tarih bilmeli, filozofları iyi izlemeli, müzikten anlamalı, biraz tıp bilgisi bulunmalı, hukukçuların düşüncelerini bilmeli, yıldızbilim ve göklerin kuramı ile tanışıklığı olmalıdır” diye yazarak vurgulamıştır. Yani mimarlık okullarında birçok disiplin biz mimarlara aşılanmaktadır. Kullanılacak malzemenin yangın değerinden, deprem yüküne, kullanım şartlarına kadar her değer özenle incelenerek, gerekli kontrolleri hesapları yapılarak tercih edilip tasarıma dahil edilmektedir. Mimarlıkta tasarım ve uygulama yapılırken, paydaşı olan diğer mühendislik disiplinleri (İnşaat müh.,Makine müh. Elektrik müh. vb.)de bir bütün olarak düşünülerek yapılması zorunludur. Çok başarılı bir mimari tasarımda, aydınlatma için kolon yada kirişe zarar verilmesi deprem anında binanın daha kolay zarar görmesini sağlayarak can ve mal kaybına neden olacaktır” açıklamalarında bulundu.
Mimarlar Odası İl Temsilcisi Pınar Karakurt, “Günümüzde yeni moda olan iç mekan uygulamaları yine bilinçsiz, eğitimsiz insanlar tarafından yapılmaktadır. Yerinde var olan kolon ve kirişleri bağlayan çerçeve içerisinde bulunan duvarların yıkılmasıyla odaların büyütülmesi gibi mimari işlemler binanın deprem anında olumsuz çalışmasına ve hasar görmesine/yıkılmasına sebep olacaktır. Ya da mimarının bilgisi dışında bilinçsiz/eğitimsiz insanlar tarafından kullanılan malzemelerin yangın dayanımının sorgulanmaması can ve mal kayıplarına sebep olacaktır. Apartmanda yaşayan vatandaşlarımızın tadilat yaptırırken muhakkak eğitimini almış mimar ve mühendislerle birlikte çalışması, tüm apartman sakinlerine yapılacak tadilat hakkında bilgi vermesi gereklidir. Statik sistemi etkileyecek bilinçsiz bir tadilat tüm apartmanı etkileyecek kötü sonuçlar doğurabilir. Özellikle zemin katı işyeri olan apartmanlarda işyerinde yapılacak değişikliklerin diğer konut sahipleri tarafından da kontrolünün yapılması, uygunsuz bir durum görüldüğünde muhakkak belediye ya da ilgili kurum ve kuruluşlara bilgi vermeleri gerekmektedir. İşyerlerinde ruhsat dışında alan büyütme, kolon kesme, kolona, kirişe zarar verme ya da statik hesabı etkileyecek işlemler yapıldığını görmekteyiz. Bu durumlarda olacak sıkıntının tüm apartmanın yani orada yaşayan herkesin can ve mal güvenliğini etkileyeceğinin bilincinde olmamız gereklidir. Durum mimarcılık oynamaktan çok daha fazlası. Hayatlarımızın bilinçsiz, eğitimsiz insanların ellerine teslim edilmesi çok büyük tehlike barındırmaktadır. Mimarlık mühendislik mesleği doğru yapılmadığında toplu can ve mal kaybına neden olabilecek hayati risk ve değer taşıyan disiplinlerdir. Bu nedenle mimarlar odası olarak mesleğimizi, meslektaşlarımızı korumak, ileriye taşımanın yanında halkımızı bilinçlendirmek ve korumak gibi sorumluluklarımızı da yerine getirmek zorundayız. Evlerinizde, işyerlerinizde mimari bir işlem yaptırmadan önce çalışacağınız kişileri odamızdan sorgulatmanızı önemle tavsiye ediyor; evlerinizde, inşaatlarınızda yapılacak yanlış uygulamaların hayati önem taşıyabileceğini tekrar hatırlatmak istiyoruz” ifadelerine yer verdi.
Mimar unvanını gerekli eğitimi almadan, üniversiteden mezun olmadan yetkisiz kullanan tüm şahıs ve şirketler için uyarıları sıralayan Pınar Karakurt şu ifadelere yer verdi: Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde mimarlık unvanını kullanmak isteyenlerin “3458 sayılı Mühendislik Mimarlık Hakkında Kanunu”nun 1. Maddesine göre mimarlık yetkilerini veren bir üniversiteden mezun olmaları ve bu nitelikleri sürdürmeleri zorunludur. Aynı kanunun 7. Maddesine göre mimar olmayanlar bu unvanlar ile başka birinin iş yerinde çalıştırılamazlar, serbest meslek faaliyetlerini yürütemezler. 8.maddesine göre mimar olmayan kişilerin kurdukları şirket ve firmalarda mimarlık unvanını yetkisiz kullanamazlar. Yine aynı kanunda belirtilen hükümlere aykırı harekette bulunanlar, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır denilmektedir. Bu nedenle şirket kurucuları ve yasal temsilcileri de doğrudan sorumlu bulunmaktadır. Mimar olmayan kişilerin ticaret ve sanayi unvanlarında, üstlendikleri yükümlülüklerde mimar kimliğini ortaya çıkararak görev üstlenmesi suç oluşturmaktadır. Mimarlık mesleğinin özgünlüğünü ve meslektaşlarımızı korumakla yükümlü olduğumuz için, ticaret unvanlarında, yazılı tanıtım belgelerinde, tabela ve adres bilgilerinde, sözleşmelerde bünyesinde mimar unvanının kullanılması için Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Mimarlar Odası Serbest Mimarlık Hizmetlerini Uygulama, Tescil ve Mesleki Denetim Yönetmeliği 7.,8.,9. maddelerine göre mimar ile ortaklığının bulunmasının zorunlu olduğu belirtilmiştir. Mimar unvanını kullanmaya devam edenler, mimari uygulama projeleri yapanlar hakkında 3458 sayılı kanun ve TCK’nın ilgili hükümlerine göre kamu davası açılması için yetkili Cumhuriyet Savcılığına başvuruda bulunmak zorunda kalacağımızı bilgilerinize sunarız.” /BSGMEDYA |
Yorumlar |
| Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
