Eğitim Sen Çorum Şube Başkanı Mehmet Öztürk, Cizre ve Silopi’de aylardır ısrarla ve inatla artarak sürdürülen çatışma ortamı nedeniyle öğrenci ve öğretmenlerin can güvenliği endişesi yaşadıklarını söyledi.ÖĞRETMENLER NEDEN MEMLEKETLERİNE GÖNDERİLİYOR? Eğitim Sen Çorum Şube Başkanı Mehmet Öztürk, Cizre ve Silopi’de aylardır ısrarla ve inatla artarak sürdürülen çatışma ortamı nedeniyle öğrenci ve öğretmenlerin can güvenliği endişesi yaşadıklarını belirterek, ‘Bu konuda çözüm odaklı adımlar atılması yönündeki tüm taleplere rağmen, bugüne kadar hiçbir somut adım atılmamıştır. Sendikamızın eğitim-öğretim yılı başında bölge illerinde yaptığı araştırma ile dile getirdiği sorunların görmezden gelinmesi ve hükümetin gerekli adımları atmaması nedeniyle sorunlar daha da derinleşmiş, çatışmaların yoğunlaştığı bölgelerde günlük yaşam ve eğitim fiilen durmuştur.’dedi. ‘İLÇEYİ TERK EDİN MESAJI BÜYÜK ENDİŞE YARATTI’ 13 Aralık Pazar günü Şırnak’ın Cizre ile Silopi İlçesi’nde görevli öğretmenlere, İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından cep telefonu üzerinden tartışmalı bir mesaj gönderildiğini belirten Eğitim Sen Çorum Şube Başkanı Mehmet Öztürk, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: ‘Cizre ve Silopi İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri, ilginç bir şekilde, üstelik eğitim-öğretim döneminin tam ortasında öğretmenlerin Silopi’de 14-15-16 Aralık 2015 tarihlerinde, Cizre’de ise süresi belirsiz bir şekilde “hizmet içi eğitime” alınacaklarını bildirmiş, eğitimlere memleketlerinde katılabilecekleri ifade edilerek bu ilçelerde çalışan öğretmenlere adeta “ilçeyi terk edin” mesajı vermiştir. Öğretmenlerin bir bölümünün İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinden gelen kısa mesaj ile ilçeden ayrılmaya başlaması ve bölgede yaşanan yoğun askeri hareketlilik, başta öğrenciler ve aileleri olmak üzere halk üzerinde büyük bir endişe yaratmaya başlamıştır. Silopi ve Cizre İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından öğretmenlere gönderilen mesajda adeta “Kentleri boşaltın, operasyon yapılacak!” mesajı verilmiş, gerekçe olarak “hizmet içi eğitim semineri” gibi inandırıcılıktan uzak bir bahane sunularak kamuoyu açıkça yanıltılmaya çalışılmıştır. MEB’in eğitim öğretim döneminin ortasında böyle bir karar almasının hiçbir yasal dayanağı bulunmamaktadır. MEB’in birden bire “hizmet içi eğitim” kararı alması akıllarda bazı soru işaretlerinin oluşmasına neden olmuştur;
MEB, yukarıda sıraladığımız sorulara samimi bir şekilde yanıt vermeli ve gerçek niyetinin ne olduğunu, kamuoyunda kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklamalıdır. Aylardır yaşanan çatışmalar, baskılar ve yaşanan ölümler, başta öğretmenler ve öğrenciler olmak üzere, bölge halkının üzerinde büyük bir psikolojik baskı ve travma yaratmaya başlamıştır. Öğretmenlerin, öğrencileriyle en çok bir arada olması gereken böylesine hassas bir dönemde böyle bir kararın alınmış olması düşündürücüdür. MEB, öğretmenleri öğrencilerinden ayırarak, öğrencilerin büyük bir psikolojik yıkım yaşamasına zemin hazırlamaktadır. Daha önce de asker ve polis eşleri “geçici görev” uygulaması ile ilçeden çıkarılmıştır. MEB’in bu kararı, aylardır yapıldığı gibi “operasyon” gerekçesiyle eğitim öğretim kurumları olan okulların ve yurtların boşaltılması, her iki ilçede de uzun süreli “sokağa çıkma yasağı” ilan edileceği endişelerini arttırmıştır. Askeri darbe dönemlerinde bile örneklerine rastlanmayan, 1990’lı yılları bile gölgede bırakan yoğun baskı ve şiddet ortamında, MEB’in iktidarın baskıcı politikalarına destek vermek için çocukları okullarından, öğretmenleri öğrencilerinden ayırmasının hiçbir mantıklı açıklaması yoktur. Sağlıklı bir eğitim ve öğretim yapabilmesi için çatışmalı süreç sona erdirilmeli, öğrencilerin, öğretmenlerin ve halkın günlük yaşamını alt üst eden tüm şiddet eylemlerine derhal son verilmelidir.’ (bsgmedya) |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |