Çorum'un dağ köyleri domuz, ova köyleri ise tarla faresinden dolayı sıkıntılı günler geçiriyor

ÇORUM'DA ÇİFTÇİNİN KORKULU RÜYASI!

Çorum Merkeze bağlı köylerdeki çiftçiler domuz ve fareden dolayı sıkıntılı günler geçiriyor.

Edinilen bilgiye göre; dağ köylerde domuz, ova köylerde de fare saldırılarının artması nedeniyle çiftçi kara kara düşünüyor.

Sorunun Aralık Ayı Olağan Meclis toplantısında gündeme alınması birlikte Ziraat Odası’nın Oda olarak fare ve domuz ile mücadele kapsamında köylerde ilaçlama yapmak için Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ile de görüşmelere başladıkları öğrenildi.

Türkiye genelinde yaygın olan tarla faresinin Çorum Merkeze bağlı ova köylerde  yoğun olarak görülmesinden dolayı çiftçilerin sıkıntılı günler geçirdiği, Ziraat Odası ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Ekipleri’nin koordineli olarak sorunun çözümlenmesi için çalışmalarına hız verdikleri edinilen bilgiler arasında.

 ETKİN MÜCADELE ŞART

Özellikle kış mevsimi ile birlikte çiftçinin korkulu rüyası haline gelen tarla faresi ve domuz ile mücadelenin hızla başlatılması gerektiğini dile getiren çiftçiler, acil önlem alınmaması halinde 2016 hasat döneminin kara bir yıl olarak tarihe geçeceğini öne sürdüler.

Edinilen bilgilere göre; bu yıl sıklıkla görülen tarla faresi gibi zararlılarla mücadele konusunda çiftçilerin bilgilendirilmesinin yanı sıra ilaçlamanın da zaman geçirilmeden yapılması gerektiği vurgulanıyor.

Öte yandan dağ köylerde de yine korkulu rüya haline gelen domuzlarla ilgili mücadele için av seferberliği yapılmasının planlandığı da edinilen bilgiler arasında.

TARLA FARESİ MÜCADELESİ
NASIL YAPILIR?

Tarla farelerinin üreme güçleri çok yüksektir. Yavrular iki ay içerisinde cinsel olgunluğa ulaşır ve doğum yapabilirler. Tarla fareleri 6 ila 10 arasında yavru doğurabildikleri gibi, yılda 5-6 doğum da yapabilirler. Tarla farelerinin çoğalmasını tilki, baykuş, yılan, sansar,kokarca gibi hayvanlarla, açlık ve olumsuz iklim koşulları gibi etkenler önler.

Tarla fareleri; buğday, arpa, çavdar, yulaf, pirinç, mısır, baklagiller, endüstri ve yağlı tohumlar gibi tarla bitkilerine, meyve sebze bahçelerine, çayır-mera alanlarından genç ormanlara kadar her türlü bitki için zararlıdırlar. Ürünleri ve besinleri kesmek, kemirmek, yemek ve yedikleri miktarın en az 10 katı kadar kısmını da kirletmek suretiyle zarar verirler. Yoğunluklarına bağlı olarak bu zararlıları %100'e kadar çıkabilir. Nitekim bazı yıllar yaşanan tarla faresi salgınları nedeniyle, üreticilerin çoğu hasat yapamadan tarlalarını sürmek zorunda kalmışlardır.

Ergin bir tarla faresinin günde ortalama 25 gr. yeşil, 15 gr. kuru yem yiyebildiği dikkate alınırsa, ekonomik yönden ne derece önemli kayıplara yol açabildikleri ortaya çıkar. Bu zararın ortadan kaldırılması için tarla faresine karşı geniş çaplı mücadele yapılması şarttır. Tarla faresinin çoğalması doğal düşmanlarla ve diğer önlemlerle azaltılabilmesine karşın kimyasal mücadelede çok önemlidir.

Tarla faresine karşı kimyasal mücadelede zehirli yem kullanılır.

Dış etkenlerle ya da besin maddelerinin yetersizliği nedeniyle terk edilen sistemlerdeki galeri ağızlarına: işlek olmayan delik; çalışan sistemlerdeki galeri ağızlarına ise işlek denir.​

Hazırlanan zehirli yemden her işlek deliğe 3-4 tane buğday bırakılır. Ancak zehirli buğdayların el değmeden, flinta, karton veya bir daha kullanılmayacak tahta kaşıklar yardımıyla bırakılması gerekir.

Tarla faresi mücadelesinde başarıya ulaşabilmek için mutlaka "toplu ve tarama mücadele" tabir edilen yöntem uygulanır. Bu nedenle ilaçlama yapılacak alanlarda tarla ayrımı yapılmaksızın tüm üreticilerin mücadeleye katılması sağlanmalıdır. İlaçlamalarda  3-4 ay sürdürülen toplu mücadeleler sonrasında başarılı sonuçlar alınmaktadır. Mücadele sırasında, etkili tarlalarda ve anız alanlarında ilaçlanmayan bölüm bırakılmamalıdır. Ferdi mücadele ancak küçük ve kapalı alanlarda başarılı olur.

Doğal dengenin korunması için tarla faresi mücadelesinden hemen sonra yani ertesi gün ölü farelerin toplanması ve toprağa derince gömülmesi gerekir.

Tarla faresi mücadelesi yılın her ayında yapılabilir. Ancak en etkili olanı, kışa girmeden önce sonbaharda veya kıştan çıktıkları ve en zayıf oldukları ilkbaharın erken devrelerinde yapılan mücadeledir. Yeşil aksam tarlayı kapladıktan sonra mücadele güçleşir ve başarı şansı azalır.

En uygun ve etkili mücadele zamanı tarla farelerinin kıştan çıktıkları İlkbahar dönemidir. Ancak fare yoğunluğu fazla ise Sonbahar döneminde de mücadele yapılabilir. Uygulamada aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir; 

1-Tarlalardaki delikler bir gün önceden kapatılmalıdır,

2- Ertesi gün açılan işlek deliklere el değmeden kaşık veya kamışla her deliğe 5 adet zehirli buğday konulmalıdır.

3- Ölü fareler toplanıp derin bir çukura gömülmelidir.

4- Zehirli yeme hiçbir surette el değdirilmemelidir.

5- Ancak toplu mücadele ile başarı sağlanabilir. 

​Meskun mahallerde ve evlerde problem olan fareler Müdürlüğümüz konularına dahil değildir. Zehirli Buğdayın meskun mahallerde ve evlerde kullanılması insan ve hayvan sağlığı açısından tehlikelidir. Hazırlanan zehirli buğday sadece tarla faresi mücadelesi için tavsiye edilmektedir.(bsgmedya)

Yorumlar