KESK laik eğitim, laik yaşam mücadelesi, iş güvencesine sahip çıkmak, baskı, sürgün ve soruşturmalara son verilmesi için 9 bölgede alanlara iniyorKESK 9 BÖLGEDE ALANLARA İNİYOR 81 İLİN KATILIMIYLA, 9 BÖLGEDE KESK’in düzenlediği bölgesel mitinglerle ilgili dün saat 12.45’de eğitim-Sen Çorum Şubesi’nde bir basın toplantısı düzenleyen KESK Dönem Sözcüsü ve Eğitim-Sen Çorum Şubesi Başkanı Mehmet Öztürk; “81 ilin katılımıyla 9 bölgede alanlarda olacağız.” diyerek şu açıklamayı yaptı; “İktidarın kendileri gibi düşünmeyen herkesi hedef haline getirdiği bir dönemde laik eğitim ve laik yaşam mücadelesini yükseltmek, iş güvencemize sahip çıkmak, artan baskılara, soruşturma, sürgün ve cezalandırma girişimlerine boyun eğmeyeceğimizi göstermek için, KESK öncülüğünde 28-29 Mayıs’ta bölge mitingleri yapılacaktır. 81 ilin katılımıyla 9 merkezde yapılacak olan bölge mitinglerine eğitimin ve ülkenin gidişatından rahatsız olan tüm toplum kesimlerini katılmaya, gidişattan rahatsızlık duyan herkesi geleceğine sahip çıkmaya çağırıyoruz. Ülkenin ve eğitimin geleceğinden endişe duyan, kötü gidişe dur demek isteyen tüm toplum kesimlerini 28-29 Mayıs tarihlerinde Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Antalya, Samsun, Trabzon, Van, Diyarbakır’da yapılacak olan bölge mitinglerine talepleriyle katılmaya davet ediyoruz! Çorum KESK Çorum Şubeler Platformu olarak bizler de 28 Mayıs Cumartesi Günü Samsun’da yapılacak olan bölge mitingine katılım göstereceğiz. Cumartesi günü sabah 08.30’da Özdoğanlar Sineması önünden otobüs kaldırılacaktır. EĞİTİMİN DİNSELLEŞTİRİLMESİ Basın toplantısında; “12 Eylül ürünü zorunlu din dersi dayatmasına ek olarak getirilen zorunlu seçmeli din dersi dayatması, son yıllarda karma eğitimin hedef haline getirilerek, sınıfların cinsiyete göre ayrılması, sıbyan mektebi uygulamaları, okullarda ‘değerler eğitimi’ adı altında ‘tek din, tek mezhep’ propagandası yapılması, ders kitaplarının içeriğinin dinselleştirilmesi, dini vakıf ve cemaatlerin MEB onayı ile okullarda dini propaganda faaliyetleri içine girmesi yapması, kütüphane ve laboratuvarların kapatılarak mescide dönüştürülmesi vb. gibi laik-bilimsel eğitim anlayışıyla çelişen uygulamalar hepimizi tedirgin etmektedir.” diyen Öztürk şu görüşlere yer verdi; “Milli Eğitim Bakanlığı, iktidarın ideolojik yönelimleri doğrultusunda çalışmalar yapan Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere aralarında TÜRGEV, İHH, Ensar Vakfı, Hayrat Vakfı, Hizmet Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti gibi dini vakıf ve derneklerle yapmış olduğu protokoller ile eğitimi ve okul iklimini dinselleştirme sürecinde bu vakıflara özel görevler vermekte, okullarda faaliyet yürütmelerini sağlamaktadır. Özellikle son yıllarda belirgin bir artış kaydeden ve 3-5 yaş grubundaki çocukları hedef alan “sıbyan mektepleri” uygulaması ile bütün imkânlarını dindar nesil yetiştirmek için kullanan bir iktidar ve Milli Eğitim Bakanlığı ile karşı karşıya olduğumuz açıktır.” İNANÇ İSTİSMARINA KARŞI, LAİK “Değişik din, mezhep, inanç ve dünya görüşünden insanların gerçek anlamda “eşit yurttaş” olarak kabul edilmesi, devletin bütün inançlara eşit mesafede ve tarafsız olmasına, günlük yaşamın her alanında okulda, işyerinde, üniversitede, sokakta, farklı kimlik, inanç ve dünya görüşleri arasında ayrım yapılmamasına bağlıdır. Laik olmayan bir eğitim sisteminin demokratik ve bilimsel olması, demokrasiye ve eşitlik mücadelesine hizmet etmesi, bireylerin inançlarını hiçbir baskı altında kalmadan gerçek anlamda özgürce yaşaması mümkün değildir. Gerçek demokrasinin, eşit yurttaşlığın, temel hak ve özgürlüklerin genişlemesinin tek yolu “Laik Eğitim, Laik Yaşam” mücadelesini güçlendirmekten geçmektedir.” (Fatih Uysal)
|
316 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |