Kuzey Avrupa ülkesi Danimarka’da yaşayan Çorumlu iki kadın, başarılı çalışmaları ile ülke yönetiminde söz sahibi oldular.BİRİ VEKİL, BİRİ DE BAKAN DANIŞMANI ! Kuzey Avrupa ülkesi Danimarka’da yaşayan Çorumlu iki kadın, başarılı çalışmaları ile ülke yönetiminde söz sahibi oldular. Sosyal Demokrat Parti Milletvekili Yıldız Akdoğan ve Danimarka Çalışma Bakanlığı bürokratlarından Bircan Eker, Çorum’dan Avrupa’ya uzanan başarı hikayelerini anlattılar. Kuzey Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sadi Tekelioğlu’na konuşan iki Çorumlu, gurbette yakaladıkları başarıyı ve hedeflerini paylaştılar. ‘Danimarka’da iki Çorumlu’ başlıklı söyleşide şu ifadelere yer verildi: “Biri parlamentoda, Danimarka yönetimini düzenleyecek yasaların altına imza atıyor, partisinin politikasını belirliyor… Diğeri, Çalışma Bakanı’nın, hatta Başbakan’ın yapacağı konuşmaları yazıyor. Bircan Eker, Çalışma Bakanlığı bürokratlarından, bakan nereye giderse o da orada. Bakan’ın katılacağı toplantılarda belirleyeceği tavırları, kiminle röportaj yapacağını, röportajların konusunun ne olacağını belirliyor. Bakan konuşma yapacağı zaman onun konuşmalarını yazıyor. Hatta Başbakan’ın, Çalışma Bakanlığı’nın alanına giren toplantılarda yapacağı birkaç konuşmasını da yine o yazdı… Eker, Çorum’un Cemilbey kasabasına bağlı Kozluca Köyü’nden Danimarka’ya gelmiş bir ailenin Danimarka’da doğup büyümüş kızı… Bircan Eker’in köyüne yarım saat mesafedeki Çorum’un, Ortaköy ilçesinin Yaylacık Köyü’nde dünyaya gelen Yıldız Akdoğan ise 5.5 yaşında Danimarka’ya gelmiş. Çocukluğundan beri kendi başına aldığı karara bağlı olarak yaşamış. O karar da şu: “Kendi ayaklarım üzerinde duracağım. Kimseye ekonomik olarak bağlı olmayacağım.” DANİMARKA’YA ÇORUMLU BAKAN DANIŞMANI Bircan Eker, Çalışma Bakanlığı bürokratlarından biri. 2015 yılında bu göreve getirilen Çalışma Bakanı Jörn Neergaard’ın danışmanlığını yapıyor. Bakan’ın yaptığı Danimarka içindeki ve dış ülkelerdeki ziyaretlerinde yanında bulunuyor. Bakan’ın katılacağı toplantılar öncesi Bakan’ı toplantıların içeriğine hazırlıyor, Bakan konuşma yapacaksa konuşmalarını yazıyor. Kısaca Bircan Eker, Çalışma Bakanı’nın sağ kolu. Bundan önce beş bakanla çalışmıştı. Aalborg Üniversitesi’nde Siyaset ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden 23 yaşında iken mezun olan Bircan Eker, hep kendisine önerilen değil, kendi istediği işlerde çalıştı… 4 dil bilen Eker, işe başvuran 800 kişi arasından sıyrılıp bu görevi alan bir isim… Yıldız Akdoğan ise 5.5 yaşında geldiği Danimarka’da üniversite öncesi okul yaşamı boyunca boş zamanlarında hep çalıştı, kendi parasını kazandı. Aarhus Üniversitesi, Siyaset Bilimi Bölümü’nden mezun olduktan sonra hep istediği işe sonunda kavuştu, bir süre Danimarka Sanayiciler ve İşadamları Derneği’nde çalıştıktan sonra sıra diplomasi ile siyaset arasında seçim yapmaya gelince siyaseti seçti. Yıldız Akdoğan ilk kez 2007 yılında seçildiği parlamentoya 2011 yılında veda etti… Ama bu dönemin sonlarında zamanın Başbakanı Helle Thorning Schmidt’in başka bir göreve talip olup milletvekilliğinden istifa etmesiyle yedeği olarak bir kez daha parlamentoya girdi… 2014 yılında yapılan seçimlerde de başarılı bir performans sergileyerek bir kez daha parlamentoya girmeyi başarmış. ‘KÖYÜMÜZÜN KIZLARI BUNLAR’ Parlamentoda Yıldız Akdoğan’ın odasında gerçekleştirdiğimiz sohbette iki Çorumlu başarılı vatandaşımızdan mesleki konuların da ötesinde köylerinde neler yaşadıklarını konuşuyoruz. Bircan Eker her yıl Türkiye’ye gittiğini ve her gidişinde de mutlaka köylerini ziyaret ettiğini anlatıyor. “Beni Danimarka’da başarılı bir bürokrat olarak tanımıyorlar köyümde. Bizim kız, köyümüzün kızı, diye çağırıyorlar. Bazı köylülerimizle Danimarka’daki iş yaşamımdan bahsederken, bakan danışmanı bürokrat olduğuma inanmakta güçlük çekiyorlar. Öyle bir işi nasıl bulduğuma şaşırıyorlar. Hatta bazıları torpille girip girmediğimi bile soruyor” diyen Bircan Eker, üniversite yaşamı boyunca ailesinden inanılmaz destek gördüğünü, ancak anne-babasının Bircan’ın ne eğitimi aldığını tam olarak hiçbir zaman öğrenemediklerini söylüyor. Bircan Eker bunları anlatırken Yıldız Akdoğan da kahkaha atarak konuya giriyor: “Ben de üniversite bitirme tezimi verip bachelor derecemi (Lisans diploması) aldığımda yanımda kimse yoktu. Sınavı başarı ile geçtiğimizi söyleyen mümeyyizler o anı hiç abartmadan bana küçük bir şekerleme verdiler ve eve gönderdiler. Birkaç gün sonra ise postadan diplomam geldi. Babama, ‘Bachelor diplomamı göndermişler’ dediğimde babam bana ‘o da ne demek?’ dedi.” Her iki vatandaşımız da ulaştıkları mevkilerin kendilerini şaşırtmadığını, zira bu mevkiler için hedef belirleyerek çalıştıklarını söylüyorlar. Yıldız Akdoğan siyasi çalışmalarının yoğunluğu nedeniyle son yıllarda pek sık gidemediği köyüne en son bundan 2.5 yıl önce gittiğini söylüyor. Bundan sonra daha sık köyüne gideceğini söyleyen Akdoğan, daha önceki gidişlerinde hep dede ve ninelerinin mezarlarını ziyaret etmiş, mezarların bakımını yapıp çiçekleri sulamış… Bu alışkanlığından vazgeçmeyeceğini söyleyen Akdoğan köyüne yaptığı ziyaretlerde akrabalarının kendisinin milletvekili olmasına şaşırdıklarını ve Türkiye’de kalmış olsaydı böyle bir başarının çok uzağında olacağını söylediklerini anlatıyor. Hem Bircan Eker hem Yıldız Akdoğan köylerine gittiklerinde, köylülerin onları yabancı gibi görmediklerini, sanki oralardan hiç ayrılmamışlar gibi, hep oralılarmış gibi gördüklerini hissettiklerine dikkat çekiyor. ‘EĞİTİM YETMEZ, ÇOCUKLARINIZA Bu iki Çorumlu başarılı kadınla Danimarka’daki siyasi tartışma ortamı ve özellikle gençlerin geleceği konularını da konuşuyoruz. Sanki ağız birliği etmişçesine ikisi de Danimarka’nın tıpkı ABD gibi bir fırsatlar ülkesi olduğunu, bu topluma bir şeyler vermek isteyen kişilerin önünde hiç engel olmadığını, tek şartın eğitim ve çalışma olduğunu söylüyorlar. Göçmenlerin, özellikle gençlerin ‘Danimarka Rüyası’ (Den danske dröm) konsepti ve amacı oluşturmalarını isteyen iki başarılı vatandaşımız, anne ve babalara da çağrıda bulunarak, özellikle erkek çocuklarına sorumluk sahibi olmayı mutlaka öğretmeleri gerektiğini söylüyorlar. Eğitim almanın yeterli olmadığını söyleyen Eker ve Akdoğan, genç yaşta kendilerine hedef koymayı öğrenen ve bu hedefe odaklanan gençlerin mutlaka başarılı olacaklarını kaydediyorlar. “Artık sadece diplomanın yetmediği bir zamanda yaşıyoruz” diye konuşan Yıldız Akdoğan, geleceğe yönelik planları konusunda ise ısrarlarımıza rağmen, “Bakan olmak istiyorum” demiyor. “Partimin politikalarını inandığım değerler yönünde biçimlendirebilirsem ne mutlu bana” diyor, ama bakanlık görevi teklif edilirse de hayır demeyeceğini söylüyor. Hatta sohbetin burasında Yıldız Akdoğan, Bircan Eker’e dönerek, “Bakan olursam müstakbel danışmanım da yanımda işte” diyerek Eker’i gösteriyor. ‘DANİMARKA’NIN TÜRKİYE Geleceğe yönelik plan konusunda Bircan Eker de kararlı ve iddialı… “Büyükelçi olmak istiyorum” diye konuşan Bircan Eker, “Danimarka’nın Türkiye büyükelçisi olmak isterim” diye konuşuyor. Diplomasiye meraklı olduğunu söyleyen Eker bundan birkaç yıl önce Brüksel’de Danimarka temsilciliğinde boş bulunan bir pozisyon için babasının vefatı nedeniyle başvurmadığını, ama diplomat, hatta büyükelçi olma hayalinden vazgeçmediğini söylüyor. (Kuzey.dk)
|
524 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |