• https://www.facebook.com/bsgmedya@hotmail.com
  • https://www.twitter.com/bsgmedya@hotmail.com

NÖBETÇİ ECZANELER
ULUSAL GAZETELER
BİR KİTAP

Yazar M. Ayhan Kara; 'Diyelim, bahar aylarının başlarında konuşulduğu üzere sandığa gidildi. O zaman ne olur?' diyor..

REFERANDUMA
GİDİLİRSE NE OLUR?


ANALİZ/Muzaffer Ayhan KARA

17 Ocak 2017
Diyelim, bahar aylarının başlarında konuşulduğu üzere sandığa gidildi.
O zaman ne olur?
Bakalım...

 

TBMM’deki 1. Tur oylamalarda Bahçeli’nin ‘kurt kapanı’ beklentisi boşa çıktı. MHP genel başkanının tam da CHP genel başkanının randevu talebinde bulunduğu gün attığı zehir zemberek twitler de 2. Tur oylamaların akıbetini ortaya koymaya yetiyor da artıyor.

Diyelim ki, yarından sonra başlayacak 2. tur oylamada da beklendiği gibi "referandum" çıktı. Diyelim, bahar aylarının başlarında konuşulduğu üzere sandığa gidildi. O zaman ne olur? Bakalım...

REFERANDUMDA SEÇMEN DAVRANIŞINI BÜYÜK ÖLÇÜDE PARTİ ADİYETİ BELİRLEYECEK

 Seçmen büyük ölçüde siyasi aidiyetiyle sandığa gidecek. Yani büyük ölçüde AKP, CHP ve HDP oylarını konsolide edecek. Bu ne demek? Evet, AKP yüzde 40-50 arasında, CHP yüzde 25 civarında oyu konsolide edecek... MHP'de ise seçmen tabanında bir yarılma olacağı kesin. Fakat burada da yarılmaya rağmen evetler ağır basacak, öyle gözüküyor. "Sürüden ayrılanı kurt kapar" anlayışı egemen burada büyük ölçüde ve "CHP iş tutulacak parti değil" yargısı gelişmiş son zamanlarda... MHP tabanı üçe bölünecek; evetçiler, hayırcılar ve sandığa gitmeyecek boykotçular. HDP ise “hayır” diyecek gözüküyor ama sandığa gitmeyerek sürece yabancı kalacak bir kesim de olacak bu cenahta.

Ancak, şunu hemen belirteyim; MHP ve HDP tabanında sandığa gitmeyecekler bilsin ki AKP'yi desteklemiş olacaklar! Çünkü katılan seçmen üzerinden en çok oyu alan kazanmış olacak!

CHP AZ ZAMANDA BÜYÜK BİR SİLKİNİŞ YAPMAKLA KARŞI KARŞIYA

Bu tabloda CHP'nin öncelikle kendine çeki düzen vermesi kaçınılmaz. İkincisi, CHP mümkün olan en çok seçmenin referandumda sandığa gitmesine çalışmalı... Bilimsel ve sistematik bir çalışmayla olur bu da. Karadüzen bir faaliyetle çözülecek iş değil. Üçüncüsü, CHP agresif bir kampanya yerine mevcut sistemin aksaklıklarının giderilerek sürdürülmesi doğrultusunda pozitif, güleryüzlü bir kampanya yürütmeli... CHP'nin bu süreçteki en büyük handikapı örgütünün deseniyle ülke deseni arasındaki makas. Bunu çabucak gidermesi, sorunu kökten çözmesi imkansız. Ancak bunu gidereceği ve hatta gidermeye başladığı algısını da hemen ve çabucak başlatacağı çalışmalarla, jestlerle ortaya koyabilir... Koymalı da. Referandumda seçmenle en geniş özdeşleşme duygusu için bu şart. Bunu neden söylüyorum; çünkü CHP ne yapıp edip AKP seçmeninin en azından bir kısmını ikna etmekle karşı karşıya...
Sonuç olarak verili koşullarda, referandumda “hayır” cephesinin işi zor, hatta çok zor. Dikkay buyurun, “verili koşullarda” dedim. CHP ve bütünüyle “hayır” cephesi dersini iyi çalışırsa sonuç alabilir.

Cumhurbaşkanlığı seçimindeki sandığa gitme oranının düşüklüğünü hatırlayalım. Bu konuda CHP’nin mutlaka bir çözüm bulması gerekiyor istediği sonucu alabilmesi için. CHP’nin şimdiye kadarki diliyle AKP’den ve MHP’den oy transformasyonu yapamadığı da bir vakıadır. O zaman bu dili gözden geçirmesi gerekiyor. Şimdiye kadar kavrayamadığı AKP’nin “Cumhuriyet yıkıcılığı” yürüyüşüne karşı “Cumhuriyeti-Atatürk Türkiyesi’ni ve parlamenter demokrasiyi” savunma pozisyonunu alması gerekiyor.

CHP, ana muhalefet olarak şimdi bir büyük şemsiye açmakla yükümlü. Bu doğrultuda ivedilikle önce bir kendini sorgulamalı, adamakıllı sorgulamalı. Şimdi sorgulamayacaksa daha ne zaman sorgulayacak?

YA “HAYIR” YA “HAYIR”!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hemen yaşayan eski genel başkanları toplamalı, işe buradan başlamalı… Hikmet Çetin, Murat Karayalçın, Altan Öymen, Deniz Baykal’la bir yuvarlak masada uzun saatlerde bir araya gelmeli. Adet yerini bulsun kabilinden değil tabii ki. İkinci yapacağı iş kurmaylarını gözden geçirmek… PM’ye kendi anahtar listesinden seçilmeyen üyeleri de dikkate alarak ve ülke deseni-parti deseni makasını da kapatacak, aynı zamanda güçlü ve güvenilir bir MYK oluşturmalıdır ülkeyi ve partiyi referanduma hazırlayacak. Kılıçdaroğlu, bu süreçte partiye kamuoyunda saygınlık kazandıracak güçlü çalışma arkadaşları, başdanışman ve danışmanlar da adapte etmelidir. Bütün bu işler için 15 gün yeter. Yeter de artar bile. Çünkü referandum için zaman kısa, çok kısa.

CHP ev ödevini çok iyi yaparsa zor da olsa “hayır” başarılabilir. Bu noktada MHP’ye, AKP’ye angaje seçmene de çok iş düşüyor. Ülkenin geleceği söz konusu ve bu geleceği bir tek adama ipotek etmek ne kadar sağlıklıdır? Bunu iyi düşünmeliler… Türkiye, “hayır”dan aldığı güçle 140 yıllık parlamenter demokrasi birikimini, 70 yıllık çok partili çoğulcu parlamenter demokrasi birikimini, 97 yıllık TBMM yönetim birikimini, 93 yıllık Cumhuriyet birikimini-geleneğini ileriye taşıyabilir. Daha doğrusu ya taşımalı ya taşımalıdır! (Kaynak:Odatv)



289 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI