Tarım Or-Kam Sen Şube Başkanı Ali Türksal, yasanın çıkması halinde pek çok açıdan olumsuzluk yaşanacağına dikkat çekti:BARIŞIN SİMGESİ, YOKSULUN EKMEĞİ ZEYTİNİME DOKUNMA!
10 Haziran 2017 ‘Türksal, ‘7 Şubat 1939 tarihinde yayınlanan, o günden bugüne pek çok defa değiştirilmeye çalışılan 3573 Sayılı Zeytin Ağacı Koruma Kanunu tekrar Meclis gündeminde. Komisyon’dan geçerek TBMM Genel Kurulu’na giden Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve KHK’ larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı nedeniyle zeytinlikler katlediliyor ve zeytin üreticileri mağdur ediliyor.’ dedi. Yasanın çıkması halinde tarımsal, sosyo ekonomik ve çevre dengesi başta olmak üzere pek çok açıdan olumsuzluk yaratılacağını öne süren Türksal, yaptığı açıklamada şunları söyledi: ‘Ege bölgesi başta olmak üzere Edirne’den Muğla’ ya kadar özel iklim şartlarında yetişebilen zeytin, hava sıcaklığına karşı oldukça hassas olan ve her yörede yetiştirmeye uygun olmayan bir ağaç. 170 milyon zeytin ağacının bulunduğu ülkemizde zeytin ve zeytinyağının dünyaya ihraç edilmesinde dördüncü sıradayız. 10 milyon kişinin geçimini sağladığı zeytin; beslenmeden endüstriye pek çok sektörde hammadde konumunda. Dikilişinden 10 yıl sonra ürün vermeye başlayan zeytin ağacı binlerce yıl yaşayabilir ve ürün vermeye devam edebilir. Ülkemizde küçük işletmeler halinde ve geniş aralıklarla dikiliyor. Dekarda ortalama 10-12 civarında ağacın dikim yapıldığı zeytinliklerden oluşuyor. Peki zeytini tekrar tekrar gündeme taşıyan ve mevcut yasayı değiştirmeye çalışan sebepler nelerdir? ÇOK TANIDIK: RANT/ Mevcut zeytin yasasının konutlaşma, imar, madencilik, sanayileşme gibi sektörlere peşkeş çekilmesine engel olması, değiştirmek istenmesinin temel sebebi. Ne kadar tanıdık değil mi? Ve bizler bu durumu ormanlardan biliyoruz, tarım alanlarından, mera alanlarından, SİT alanlarından, HES’lerden, yollardan, köprülerden ve bunun gibi pek çok alandan biliyoruz. Meclisten geçirilmeye çalışılan yasada yeni ne var? Mevzuata göre zeytinliklerin bulunduğu alanların Ağaç sayısı dekarda on beşin altında ise Zeytinlik vasfından çıkarılıyor böylece zeytinlik alanlarının yüzde 70’i sanayinin tehdidi altına giriyor. AİLELER AMELELİĞE,GÖÇE, İŞSİZLİĞE, SEFALETE İTİLECEK! Halen vasfını yitirmemiş zeytin bahçesi kalmış ise “Kamu yararı kararı alınmış yatırımlar” kapsamında zeytinlik sahalarında yatırım yapılmasının yolu açılacak. Bakanlıklar kamu yararı adı altında Valiliklere verdiği yetkiyle ve ‘Koruma/ma Kurulu’ aracılığıyla tekrar peşkeş çekebilecek. Bu koşullarda tamamen ortadan kaldırılamamış Zeytinlikler var ise sanayi atıklarının etkisiyle ürünlerde kalıcı bir kalite bozulması olacak. Hala direnmeye çalışıp zeytinliğini koruyan küçük işletmeler hiçbir hak ve teşvikten yararlanamayacak, büyük işletmelerin daha da güçlenmesi sağlanacak. Yasanın çıkması tarımsal, sosyo ekonomik ve çevre dengesi başta olmak üzere pek çok açıdan olumsuzluk yaratacak. Zeytincilikle geçinen aileler topraklarından atılacak, kendilerine ait olan topraklarda ameleliğe, göçe, işsizliğe, sefalete itilecek. Zeytinyağı erişilmez yağlar arasında yerini alırken; tekrar sana yağlar, vita yağlar, palm yağları, kanola yağları ile beslenen çocuklarımız olacak. 100 milyon zeytin ağacının katledilmesi bu ülkeye ihanettir. Doğamıza, toprağımıza, emeğimize, zeytinimize sahip çıkıyoruz. Zeytini, zeytinyağını madenciliğe, sanayiye teslim etmeyeceğiz. Yasanın çıkarılmasına engel olmak için var gücümüzle mücadele edeceğiz.’ (BSGMEDYA)
|
467 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |