AMAN ALLAHIM.. BU NE YAMAN ÇELİŞKİ!

Son günlerde sınır komşumuz, (hoş, iktidarın dış politikası sonucu ortada komşumuz diyebileceğimiz bir ülkede kalmadı ya)  Suriye ve Irak’taki sıcak gelişmeler nedeniyle hızla büyük bir karamsarlık dehlizine doğru sürüklendik/sürükleniyoruz.

Üzerimizde kara bulutlar dolaşmaya başladı bile..

Hem de hiç dağılmayacak ve gitmeyecek türden!

Kara mı kara!

Hem de kapkara..

Korkunç mu korkunç!

Vahşi mi, vahşi!

Bu nedenle ürperiyor,  korkuyor ve kara kara düşünüyoruz!

Gidişattan endişeliyiz!

Hem de çok endişeliyiz, ama ülkeyi yönetenler, hala ‘bildiğim bildik, çaldığım düdük’ havalarında…

Sözcüklerin bile kifayetsiz kaldığı korkunç bir sürece doğru gidişimizi görmüyor, görmek de istemiyorlar.

Hala mahalle kavgasından söz ediliyor gibi, yaşananları küçümseyen bir hava içersinde değiller mi?

İşte bunlar, hepimizi fazlasıyla kahrediyor!

Kahretmekle kalmıyor, daha da karamsar ortamlara sürüklüyor.

Tehlikeyi sağır sultanlar bile duydu, ama biz hala duymamış havalarında değil miyiz?

Ne zaman göreceğiz, ne zaman duyacağız, ne zaman farkına varacağız!

Bilmiyoruz, bilemiyoruz.

Bildiğimiz/gördüğümüz tek şey ise, ateş topunun hızla bize doğru geliyor olmasıdır!

Aman Allah’ım, bu ne yaman çelişki!

***

KUYUYA BİR TAŞ ATTILAR!

Ortadoğu’da dengeler, iskambil kâğıtları gibi dağılmış!

Kimin eli, kimin cebinde!

Kim kime destek veriyor, kim kimin kuyusunu kazıyor, belli değil..

Ama ortada belli olan bir gerçek var ki;  gelişmelerden en çok etkilenecek ülkelerin başında ülkemizin gelmesidir.

İşte bu, hepimizi kahrediyor.

Kahretmekle kalmıyor, korkutuyor, kara kara düşündürüyor?

Daha düne kadar gıpta ile bakılan (ya da en azından öyle sandığımız) koca Türkiye Cumhuriyeti, nasıl adeta sorgulanan, hedef tahtasına konulan ve tüm okların çevrildiği ülke haline geldi/getirildi?

Bu soruya bile sağlıklı bir yanıt bulmakta zorlanmıyor muyuz?

***

Sahi, ‘Komşularla sıfır sorun’ dış politikasına ne oldu?

Ya da bugün, sorun yaşamadığımız tek bir sınır ülkesi kaldı mı?

Ben bilmiyorum, bilen varsa söylesin!

***

Ha bu arada ülkenin geldiği/getirildiği bu nokta; asla ‘Türkün Türk’ten başka dostu yoktur” tekerlemeleri ile geçiştirilecek bir konu değildir.

Çünkü dış politikada tam bir çuvallanma durumu olduğu gerçeği, çok net biçimde ortaya çıkmıştır.

Bunu biz söylemiyoruz, bizim dışımızda herkes görüyor, söylüyor, hem de yüksek sesle dillendiriyor.

Ama, nedense  biz gör(e)miyor, görmek istemiyoruz.!

En kahreden yanı da burası değil mi?

***

Sahi, tüm bunlar olurken, Binali  Başbakanımız ne yapıyor dersiniz?

İşi gücü bırakıp, Ana muhalefet liderine kah laf yetiştiriyor, kah ders vermekle meşgül değil mi?

Sanırsınız ki, dış politikadaki tüm bu yanlış politikaların,..

Ya da daha düne kadar uzaktan seyrettiğimiz, bugün ise kapımızdan içeri giren tüm bu yangınların sorumlusu, ana muhalefet lideri?

Kim veya kimlerin olduğunu cümle âlem biliyor/görüyor, ama ülkeyi yönetenler bir türlü görmüyor/göremiyor ya da görmek istemiyor.

Ne dersiniz?

(801 notları arşivinden)