Müslim TUNABOYLU bsgmedya@hotmail.com
15/08/2016 Müslüm Tunaboylu Yazıları/3 Toprak ana doğal nemi bulduğu süre içinde canlılar için neler üretir neler. Üretilenleri isimlendirmeye kalksak belki ömrümüz yeterli olmaz. Bir zamanlar Orta Asya’da bir iç deniz var iken insanlar bu su birikintisinden uzun süre yararlanmış, toprağın nemi kaybolmaya başladığında ise dünyanın çeşitli yerlerine göç başlamıştır. İnsanlar Orta Asya’daki kazanımlarını karşılaştıkları nemli topraklarda konaklayarak yaşamları için gerekli üretimleri gerçekleştirmişlerdir. Yerkürenin her yeri nemli topraklarla kaplı olmadığı içindir ki insanlar bulundukları yerleşim birimlerinde uzun süre kalamamışlar, zorunlu olarak nemli toprakları aramaya koyulmuşlardır. Buna tarihi bir süreç diyebiliriz. Küçücük toplumlar giderek artış göstermiş böylece artan nüfusla birlikte bazı sorunlarda birlikte gelmiştir. Ülkemizin tarihine bir göz attığımızda, üretimin bol olduğu yerlerde nüfus yoğunluğunun giderek arttığına tanık oluruz. Buralardaki sorunlar çok değişik türde gelişirken çözümlerde aranmaya başlanmıştır. Böyle olmasının tek nedeni kentlerin büyümesi, kırsal kesimin sorunlarını da ikinci plana bırakılması zorunluluğunu getirmektedir. Ülkemizde akarsuların toplanarak, göletler ve barajlar yapılmaya başlanması cumhuriyet döneminde başlamıştır. İlimiz sınırları içinde uzun süre kalan Hititlerin toprak anayı nemlendirmek için barajlar yaptıklarına kazılar sonucu tanık olmaktayız. İnsanoğlu zamanın koşullarına göre çözüm üretmeyi de bilmiş, yıllar boyu yaşamını artan nüfusuna karşılık yeni çözümleri de beraberinde getirmiştir. Dün karasabanla nemli toprağı değerlendirerek gerekli oranda üretimi gerçekleştirmiş, karşılaştığı zor koşullara karşı kendi varlığını koruyabilmiştir. Nüfus yoğunluğunun artış gösterdiği yerleşim birimlerinde insanoğluna öncelikle içme ve kullanma suyu gereklidir. Sağlıklı bir işgücünü su sorunu bulunan yörede sağlamanız mümkün değildir. İnsanoğlu yaşamanın ilk koşulu olarak suyu kullanmayı öne çıkarmıştır. Bu olgu tarihte de öyle olmuş, şimdi de öyle olmaktadır. Dün mahalle çeşmeleri var iken bugün onlar birer tarih olmuş, insanoğlu suya yakın olmak için onu konutuna kadar getirmiştir. Nereden nereye geldik? Kırsal alandan kentlere göç zorunlu olarak başlamasından sonra kentlerin nüfus yoğunluğu artmış, kırsal alanda ise köylerde günün gelişen ve değişen koşullarını karşılamak imkânsız hale gelmiştir. Devlet öncelikle nüfus yoğunluğunu dikkate alarak hizmetleri karşılamaya çalışmaktadır. Yaklaşık olarak yirmi yıldan fazla basında çalışarak Çorum’un sorunlarını kamuoyu adına ilgililere yansıtmaya çalıştığım süre içinde kırsal alan olsun kent sorunları olsun su sorunu önde gelen sorun olmuştur. Bin dokuz yüz yetmişli yıllarda. Çorum’da su sorunu artış göstermiş olmasına karşın kent halkı olanla yaşamını sürdürmeyi bilmiş, ilgili kurum ve kuruluşlar sorunu çözümlemek için olduğunca çaba harcamışlar, bazı kısa vadeli ve masrafı az olan su olanaklarını Çorum’a getirmeye çalışmışlar, ancak yöredeki yöneticilerin kendi yörelerindeki su olanaklarının Çorum’a uzantısını engellemişlerdir. Rakımı Çorum’dan 150 metre yüksekte olan bir ilçemizden cazibe ile su getirmek istenilmiş, ilçe yönetimi bu girişimi önlemiştir. Bana göre ülke genelinde su sorununu çözümlemek için önce bir su yasasına ihtiyaç vardır. Yasama organı yurt ölçeğinde ki suların kullanımını bu yasa ile belirlemeli, enerji yurt ölçeğinde nasıl uygulanıyorsa sularda o şekilde bir uygulamaya tabi tutulmalıdır. Son yağmurlar gelmeseydi Çorum nerdeyse bir çölleşmeye doğru yol almaya başlamıştı. Bundan böyle kentlerin, beldelerin ve köylerin su sorununu çok ucuz olarak sağlamanın yolu il sınırları içindeki akarsuların yüksek rakımlara enerji ile depo edilerek cazibe yolu ile yerleşim birimlerine eşit düzeyde ulaştırmak olmalıdır. Aksi halde enerji bedelleri ülkenin ekonomi sorununu daha da artıracaktır diyor saygılar sunuyorum. |
|
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
|
Yazarın diğer yazıları |
YENİ YILI KARŞILAMAYA HAZIRLANIRKEN/SON YAZISI
- 27/12/2020
|
Yazarımız Müslim Tunaboylu, 2020 yılının son yazısını kaleme alırken, yaşamının son yazısını yazmış.. Özlemle anacağız
|
|
YAŞADIKÇA YAŞANANLAR: 1930’LI YILLARDAN BİR ANI…
- 23/07/2017
|
Alışık olmadığım bir tümce ile siz okurlarıma geçmiş ile ilgili bazı olayları anımsatmak istiyorum.
Beni anlayacağınızı umut ederek yaşamdan kesitleri sıralamaya başlamak istiyorum.
|
|
TEKERLEĞİN GÜCÜ VE ÖZGÜRLÜKLER
- 18/10/2016
|
İnsanoğlunun dünyayı tanıması öyle kolay olmamıştır. Yazımın başlığında belirttiğim ‘tekerlek’ insanoğlunun en önde gelen yardımcısı olmuştur.
|
|
MÜSLÜM TUNABOYLU’NUN HATIRALARI
- 25/08/2016
|
Müslüm Tunaboylu, 1932 yılında Bulgaristan’ın Şumnu İl’ine bağlı Yenipazar İlçesi’nin Söğütlü Köyü’nde dünyaya geldi. Babası çiftçilikle uğraşıyordu.
|
|
'YAŞADIKÇA YAŞANANLAR' DEMİRYOLU-HAVAALANI
- 22/08/2016
|
Avrupa'dan Anadolu'ya göç edişimizde bizi İstanbul Tuzla’dan Amasya'ya kadar taşıyan demir rayların üzerindeki güç çok ilgimizi çekmişti.
|
|
‘YAŞADIKÇA YAŞANANLAR’ UNUTULMAYAN GÜNLERİMİZ
- 22/08/2016
|
Unutulmayan sayısız günlerimiz vardır. Onların bazılarını gereğince değerlendirir, geleceğe devrederiz. Ama bunun yanında bazı günleri nedense unuturuz.
|
|
OLAYLAR VE İNSANLAR
- 21/08/2016
|
Bugün sizinle çok değişik bir gezinti yapmak istiyorum. Okurlarımın benimle gezinti yapmalarını istemek bir bakıma uygun gözükmeyebilir.
|
|
KÖY ENSTİTÜLERİ VE TUĞLACILAR
- 21/08/2016
|
Günümüzden 71 yıl önce ülkenin 21 yerinde Köy Enstitüleri adı altında eğitim ve öğretim kurumları oluşturuldu.
Çorum’da merkezi Kastamonu olan Gölköy Enstitüsü sahasına alınmıştı.
|
|
TEKNOLOJİYE NEDEN AYAK UYDURAMIYORUZ?
- 21/08/2016
|
Günümüzün kuşağı her nedense gelişen teknolojiye rağmen bürokrasiden vatandaşı kurtaramıyor ya da kurtarmak istemiyor. Bu sorumuza bürokrasinin her kademesinde görev alanlar yanıt verebilirler
|
|
Devamı |
ODUNDAN DOĞALGAZA YOLCULUK
- 21/08/2016
|
Sizinle biraz geçmişe bir gezi yapmak istiyorum. Yaşlı kuşak eski günlerini bir kez daha anımsarken, genç kuşakta biz yaşlılara göre daha şanslıyız diyebilecekler.
|
|
ZİRVE KÖYE 53 YIL SONRA YAPILAN BİR GEZİ
- 19/08/2016
|
Bugün sizinle yine zaman tünelinde bir yolculuk yapacağız. Bir zamanlar sağlığımız el verdikçe ya da görev gereği ilimizin doğal güzelliklerini görme fırsatı buldum.
|
|
KÖY ENSTİTÜLERİ’NİN UNUTULMAZ EĞİTİM VE KÜLTÜR HİZMETLERİ
- 18/08/2016
|
Altı yüz yıllık bir dönemin eğitim ve kültür hizmetlerine bir göz attığımızda karşımızda ülke insanının bir bölümü hemen tüm eğitim ve kültür olanaklarından uzak kalmıştır.
|
|
KÖY ENSTİTÜLERİ VE KAZANIMLARIMIZ
- 18/08/2016
|
Geçtiğimiz hafta sonunda yani 17 Nisan 2009 Cuma günü 69. kuruluş yıldönümünü kutladığımız Köy Enstitülerinin geçen süreç içerisinde ülke insanına ne ölçüde yarar sağlamış, ya da ne ölçüde köstek olmuştur?
|
|
KÖY ENSTİTÜLERİNİ TANIYALIM
- 17/08/2016
|
Günümüzden 76 yıl önce 17 Nisan 1940’da TBMM‘nin kabul ettiği bir yasa ile ülkenin 21 yerinde kurulan eğitim ve öğretime açılan Köy Enstitüleri,10 yıllık bir süreç içersinde ülkesine 17 bin 431 erkek, 1.390 kız, toplam 18 bin 839 öğretmen, ...
|
|
METEOROLOJİK OLAYLAR ARASINDA KALAN ÇORUM
- 16/08/2016
|
Durup dururken nerden çıktı bu meteorolojik olaylar. Çorum’un geçmişine şöyle bir göz attığımız da çok değişik meteorolojik olayların yaşandığını görürüz
|
|
KÖY ENSTİTÜLERİ
- 16/08/2016
|
Geçtiğimiz hafta sonunda sabahın erken saatlerinde telefonum çaldı. Hayır mı yoksa bize acı bir haber mi ulaştırılmak isteniyor diye bir ikileme içinde telefonu kaldırdığımda bir ses merhaba hocam dedi.
|
|
ÇORUM ÖĞRETMEN EVİ ÖĞRETMENLERE GERİ VERİLMELİ
- 16/08/2016
|
Yazımızın başlığında özetlenen konuyu size biraz açmak isterim. 1961 Anayasası ile oluşturulan yasalar gereği ülkemizde çeşitli adlar altında çok sayıda dernekler ve sendikalar kurulmuştur. Bunlardan birisi de Türkiye Öğretmenler Sendikasıdır.
|
|
KÖY ENSTİTÜLERİ
- 15/08/2016
|
Adından da anlaşılacağı gibi Köy Enstitüleri köyler için kurulmuş bir eğitim kurumudur. Burada yalnız köy çocukları eğitim ve öğretim görecek sonra da köyüne dönerek kendisine verilen bilgi ve beceriler doğrultusunda çalışmalar yapacaktır. Köy Enstit
|
|
ÇORUM SUYU TAŞKINI
- 15/08/2016
|
Avrupa'dan Anadolu ya gelişimizin ilk yılı idi. Mecitözü”nün Çıkrık Köyü'nde Faik Şentürk adındaki komşunun Çorum akarsuyu kenarındaki kızıl tarla da kavun-karpuz yanında diğer sebzeleri de ektik.
|
|
|
|