Unutulmayan sayısız günlerimiz vardır. Onların bazılarını gereğince değerlendirir, geleceğe devrederiz. Ama bunun yanında bazı günleri nedense unuturuz. Aslında biz onları unutmamışızdır. Birileri ortaya bazı nedenler sürerek bizi onlardan uzaklaştırır. İşte bu tür insanlar, bireysel olsalar da etkin olmayı amaçlarlar. Bu tür insanları yakınımızdakilere dilimizin döndüğü kadar anlatmalıyız. Belirli günlerle ilgili takvimler oluşturulur. Önceden o gün için bazı hazırlıklar yapılır. Hazırlıklar için elbette azda olsa bir ekonomiye gerek duyulur. Bazı kişisel atılımları gördükçe biz işte böyleyiz diyebiliyoruz. Hele bazı kuruluşlar belirli günlere beklediğimizden de çok katkı sağlarlar. Bu konuda elini cebine atan kişisel ve kamusal kuruluşlara teşekkür etmeliyiz. 1960’lı yılların sonunda Marmara ve Ege Bölgesi'ne çocuklarımla birkaç süren bir gezi yaptım. Okuma kitaplarında " Ben Gönen'de Doğdum" adlı bir parça vardı. Bu yerleşim yerini merak etmişimdir. Otobüsle kentin giriş kapısına yaklaştığımızda yukarda belirttiğim sözün bir tabelaya "Ömer Seyfettin" adı da yerleştirilmiş. Daha otobüste çocuklarıma anımsadınız mı dedim. Çocuklarım gibi tüm okuyan çocuklarımız Ömer Seyfettin’in bir eserini muhakkak okumuşlardır. Bazen birkaç sözcükten oluşan tabelalar insanın usundan silinmezler. Sağlıklarında pek anlayamadığımız birçok yazar-çizer ebediyete intikal ettikten sonra öğrenilmeye çalışılır. Yazar-çizer emektarlarına yaşarken biraz destek sağlansa o yörenin ekonomisi gerilemez, tersine yükselişe geçer. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Ders Araçları Genel Müdürlüğü’nün hemen her ilde bir ders araçları bürosu vardı. Bu büroda görevli insanların çoğu öğretmendi. Bakanlık oluşturduğu kadrolarla ulusumuzun unutulmaz günleri ile ilgili filmler çevirerek hizmet etmeye çalışmıştır. Devlet elindeki tüm olanakları eğitime vererek, genç kuşağı bugünlere taşımıştır. Bugün dün değildir artık. Ekonomi yapılan açıklamalara göre yükseliştedir. Dün eğitime ödenek ayırırken ne ölçüde sıkıntılar yaşandığına zaman, zaman tanık olmuşuzdur. 1961 yılında Çorum Merkez İlkokulu’na öğretmen olarak atanmıştım. Okul henüz inşa halinde idi. Biz Cumhuriyet İlkokulu’nu iki okul olarak kullanıyorduk. Sabah Cumhuriyet, öğle sonrası Hürriyet İlkokulu eğitim öğrenimini sürdürüyordu. Şubat 1961’de Hürriyet İlkokulu dönemin Milli Eğitim Bakanı hemşerimiz Hilmi İncesulu tarafından kullanıma törenle açıldı. O yıl Cumhuriyet Bayramı kutlama törenlerine okul olarak katılmak için İl Özel İdaresi tarafından okulumuz için ayrılan 155 liranın 55 lirasına bir bayrak alarak, okul hizmetlisinin becerisi ile sağlanan gönderle törene katıldık. Okulumuza çevre okullardan öğrenciler nakledilmişler, Hürriyet İlkokulu öyle şekillenmişti. Bazı öğrencilerin daha önce yaptırdıkları yavrukurt elbiseleri vardı. Onlar törene öyle gelmişlerdi. Birkaç okul müdürüne yazı yazarak bize ödünçte olsa bir trampet verilmesini istemiştim. Ama ne yazık ki yazıma olumlu yanıt verilememişti. Bir yetkiliye durumu aktardığımda birlikte öğrenim gördüğümüz okulun arkasında törene katılmamızı istedi. Önce ben sonra da öğrenciler çok üzüldüler. Törenden sonra okula döndüğümüzde öğrencilerin gözyaşlarının kurumadığına tanık olmuştuk. Öğretmen arkadaşlarla bir durum değerlendirmesi yaparak daha sonra kutlanan bayramda yararlanmak üzere Çorum’da dört trampet yaptırdık. Olayı yaşayan veliler gerekli yardımı sağlayarak benim için unutulmaz olmuşlardır. Ders Araçları eğitim alanında unutulmaz görevler üstlenmişlerdir. Çoğu ders konuları filme alınmış Anadolu’ya hizmet için sunulmuştu. Çocuklar belirli günleri sanırım önce o filmlerle öğrendiler. Görsel eğitim için hazırlanan filmler o dönemin öğrencilerince hatırlanmaktadır. Çanakkale Geçilmez filmleştirildiğinde ne kadar sevinmiştik. Siyah beyaz filmlerle öğrenciler tarihin unutulmaz sayfalarını beyinlerine yerleştirmişlerdi. Bu günlere inişli çıkışlı, acılı günlerin sonunda ulaşabildik. Günün olaylarını dünkü gibi 24 saatte değil, birkaç saniye sonra öğrenme olanağı buluyoruz. Çok uzatmadan yazımı noktalamak istiyorum. Sanırım bazı kuruluşlara, görevlilere sergilemeye çalıştığım konular bundan böyle olumlu bir sonuca ulaştırılır umudu ile okurlarıma saygılar sunarım. |