Nihat KARALAR
bsgmedya@hotmail.com
DEĞİŞİME DİRENEN(LER) HEP KAYBEDER!
13/06/2017 'Savaşın iyisi, barışın kötüsü yoktur.' (Benjamin Franklin) *** Sizce değişim nedir? Değişim denilince, aklınıza bulunduğunuz durumdan farklı bir konuma yönelmek mi , yoksa başka bir deyimle 360 derece değişmek mi gelir. Hiç düşündünüz mü?
Birazcık felsefe okumuş olanlar, ‘Değişmeyen tek şey; değişimdir’ sözünü Kısacası değişim konusu; birçoğumuz için karışık, çetrefilli ve o kadar da sıkıcı gelir. Daha çok felsefe ile uğraşanların ilgi alanı olarak görülür. *** Toplumlar değişime ayak uydurabildikleri sürece büyüyüp gelişebilirler. Yani değişimi kabullenemeyen, içine sindiremeyen, karşısında ayak direyen toplumlar ise mehteran takımı gibi iki ileri bir geri diye yerinde sayarlar. Değişime direnenler ise, tarihin tekerleğini geri döndüreceğini zannedenler hep kaybetmiştir! Aynı durum kişiler için de geçerlidir. Gelişime ve değişime ayak uyduramayan, ayak direyen ve kabullenemeyenler her zaman olmuş/ olacaktır da. Elbette değişime ayak direyenler için bu değişimlerin kabullenilmesi kolay olmayacaktır. Çünkü yıllardır kendilerince doğru bildikleri, gördükleri ya da öyle algıladıkları yapı ihtiyaca yanıt vermediği için değişim sürecine girmiştir. Artık sizin düşlediğiniz yapı bir başka sürece yönelmiştir. İnsanlık tarihinin hangi evresini incelerseniz inceleyin, her dönemde değişimden yana olanlar ile karşı olanlar bir mücadele içersinde olmuşlardır. Ama sonuçta; hep galip gelen Diyalektik Felsefe’nin temel kuralı olan ‘değişmeyen tek şey değişim’ olmuş/olacaktır. Bunun başka ne yolu, ne de alternatifi var. Henüz başka seçeneği de icat edilemedi! Bugün siyasetimizden bürokrasimize, ya da en küçük işletmemizden en büyük sektörlerimize kadar her alanda yaşanan birçok sorunun kaynağında ‘değişim’ konusu, yani değişimi isteyenler ile değişime ayak direyenlerin mücadelesi yatmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti de işte bu sürecin ürünüdür. Bir yanda çağa ayak uydurmakta direnen ‘Mandacılar’, diğer yanda Ulusal Bağımsızlık Savaşı verenler. Sonuçta ne oldu? Ulusal Bağımsızlık Mücadelesi verenler yani değişimi isteyenler kazanmadı mı? Değişimi kabullenmeyenler, ayak direyenler; başka mecralara kayıp, başka ittifaklarla kol kola girip ‘değişim yanlılarına sekte vurabilmek, aralarına nifak tohumları ekebilmek için her yola başvurmuşlardır. Sonuç; hep nafile olmuştur. Çünkü tarihin tekerleğini geriye döndüreceğini sananlar, hep hayal kırıklığına uğramış/ daha uğrayacakları da geridedir. Bu böyle biline, böyle anlaşıla…
Neyse, değişmeyen tek şey değişimdir deyip yazıyı noktalayalım.. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
TÜRKİYE'DE AYDIN OLMAK ve UĞUR MUMCU - 22/01/2017 |
Türkiye’de aydın olmak, hele de yazar olmak.. Daha doğrusu düşünüyor olmak çok zor ve tehlikelidir.. Hele de son günlerde nasıl zor olduğu daha net görüldü.. |
‘NESLİ TÜKENMİŞ KELAYNAK KUŞLARI’ GİBİYİZ! - 08/01/2017 |
Hasbelkader yerel ölçekte yazmaya çalışan bizim gibi yazar taifesi (onca yazarın çizerin bol olduğu bir kentte bizi de yazar takımına dahil ederlerse) olarak, doluya boşa yazarız. |
YİNE FACİA..YİNE ACI VE GÖZYAŞI! - 01/12/2016 |
Hani bizim camiada yazı karalayanlar arasında bir genel anlayış vardır: |
‘SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIK’ DEĞİLİZ, HİÇ BİRİMİZ! - 17/11/2016 |
Sizce, insan kendi kendini aldatabilir mi? Zaman zaman kendi iç dünyamda bir yolculuğa çıkar, adeta kendimi bir savcı titizliğiyle sorgulamaya, yargılamaya çalışır ve kendime hep bu soruyu sorarım. |
HAYATIMIZ OLDU TELE-VOLE! - 16/11/2016 |
Son yıllarda özellikle de özel televizyonların hayatımıza girmesiyle birlikte adeta ‘televole toplumu’ olduğumuz gerçeğini görmezden gelemeyiz. |
SAHİ, HAYATIN RENGİ VAR MIDIR? - 15/11/2016 |
Neyse konuyu iyice dağıtmadan, saadete yani asıl konumuza gelelim. Biliyorum, havaların hayli soğuyacağı ve giderek de çekilmez bir hal alan şu günlerde böyle sıkıcı konular da çekilmez ya!.. |
36 YILDÖNÜMÜNDE BİR '12 EYLÜL' ANISI... - 12/09/2016 |
36 YILDÖNÜMÜNDE BİR 12 EYLÜL ANISI... Bugün 12 Eylül.. Binlerce yurdum insanının zindanlara doldurulduğu, onlarca hatta yüzlerce insanımızın işkencelerle öldürüldüğü, henüz 17 yaşında olan Erdal Eren’in yaşı büyütülerek darağacına çekildiği,... |
ORTADOĞU'DA KUYUYA TAŞI KİM ATMIŞTI? - 10/07/2016 |
Son günlerde sınır komşumuz, (hoş, iktidarın dış politikası sonucu ortada komşumuz diyebileceğimiz bir ülkede kalmadı ya) Suriye ve Irak’taki sıcak gelişmeler nedeniyle hızla büyük bir karamsarlık dehlizine doğru sürüklendik/sürükleniyoruz. |
GAZETECİLİKTE 30.YIL VE GOOGLE AMCANIN SÜPRİZİ/ŞAKASI! - 16/06/2016 |
Bildiğiniz gibi Çorum’un coğrafi olarak ‘Dünyanın Merkezi’ olduğu bilgisi gündeme bomba gibi düştü..(Ama saatler sonra; bunun tartışmayı başlatan görüntüyü bir sosyal medya kullanıcısının internete yüklediği belirlendi.. |
Devamı |